NİSANA AZ KALA...
NİSANA AZ KALA.....
duldamızda rüzgar en az üç metre salınır amansız bir zamanda esen bir yelde... mısralar keskin uçlu uçurum ha desek düşecek kanadı yeni çıkmış martılar kırılmış kalemden dökülürken kömürden kelimeler... siyahtı... zifirisi içine işlemiş gece ayı saklayan mor bulut göğsümüzde kabaran karlı dağlar suskunluğun gebeliğindeydi gök kerpiç evlerde bir yosun kokusu derin bir yeşil hasretti özlem... pusu kurulmuş vuslatın yollarında üç beş güvercin bir bekleyiştir her dem açacak güneş ki bu yüzden biraz uykusuz en çokta bir bekleyiş yelkovanı ağırdan gezdirir bu yüzden biraz matematik biraz da mevsimler zor gelir hep bu yüzden saçlarıma mesala kıştan kalmış gibi olurken saçlarım... her mevsimde düşmüşken içime bu üşümeler perdeler kar beyazı, temiz biraz buzlu anılar saçların güneşten salınan IŞIKtı sanki düşlerimde... ellerimde iki karanfil gözlerimde o parlak yıldız boynum olduğun yere dönük mahsun kafamda binbir geceden kalma masallar "ku<zeyi" gösteriyordu... nasırlı satırlarda sen sözlere kapalı bir iklim olurken dudaklarım rüzgar soluğumda susuyordu dalları sallayan rüyan tüm serçeleri konduruyordu kuruyan yaprakların göğermek isteyen tomurcuklarında... Ve gece çöktükçe çöküyordu kara bir mevsimin özlem güncesinde işte bu yüzden hiç koklamadım henüz açmak üzere olan nis/anı... |
Çok çok güzel dizeler, yüreğine sağlık.
Yıldızın bol olsun. Sevgilerimle...