Şiirin Büyük Gölgesi, Şehrin Büyük KaranlığıŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Gölge her akşam geçer kendini
Ait olduğu bedeni unutur, daha fazla büyür. Gölge sığmaz hiçbir kaba, terk eder ait olduğu bedeni
Bulunduğum gibi kayboldum
Akşam gölgesine yansıdı silüetim Gölgemin üzerine serdim bedenimi Biraz dinlenmeli, yoruldu bileklerim Bulundum diye sevinirken sabah oldu Kayboldu gölgem yine, yeniden Gölgemi güneşe serdim, güneşleniyor Çok esmerleşti gölgem, çok yandık birlikte *** Akılda kalan şiirlerin, akıl almaz dizelerindeyim Yüreğimin aldığını aklım almıyor Yüreğim daha büyük sanırım Büyüklerle konuşuyorum Büyük konuşmaya korkuyorum Yüreğimin büyüklüğü yetişiyor imdadıma Büyük düşünmeye devam ediyorum Ama zaman yetiştirmiyor Büyük konuşacağım kelimelerin peşine Büyüyemiyorum, büyük konuşacak kadar Aklımın dibinde büyüttüğüm şiirleri gün yüzüne çıkarma vakti Sabah oldu Artık gölgeleri terk etme zamanı Güneşin doğuşunu beklemeden sermeli tüm şiirleri etrafa Büyük şehir büyük şiir olmalı Şehirden büyük şiirler her sabah güneşle birlikte Yetişemesek de büyük şiirleri tutmaya Ellerimiz yetmese de Sesimiz yetmeli Büyük şiir okumalıyız Büyük şehirlerde Yüreği inceltmek için Daha sıkı kavramalı kalemi parmaklar Ve eller daha sıkı tutmalı birbirini *** “Kendimden büyük gölgem var Karanlıkta beliren Yüzümden büyük gözlerim var Işıldayan Zamanların içine sığmayan anlarım var Zamansızlıktan kaybolan Bu büyüklüğü anlamaya lüzum yok Lüzumsuzlar şehrindeyim ben Gereği olmayan düşüncelerde kaybolurken Anlamadıklarımız büyüyor Şehir büyüyor Şiir büyüyor Yine anlatamıyoruz Sesimizin çığlıkları duyulmuyor Duyacak kadar büyük kulağa sahip değil bu şehir Ve görmek için bakacak gözler Küçük kalıyor bakış açısına” *** Tam da ben bunları söylerken gece oluyor Şiir bitiyor büyük şehirde İstirahata çekilmesi gerek ruhumun Yatırıyorum sere serpe küflenmiş şiirlerimin içine Bir şiir daha ekleniyor geceye Harflerinin gölgesi kendinden büyük Bedenimi seriyorum gölgemin üzerine Gölgem uyuyor görünüyor Bedenim uyanık Tüm şehir uykuya dalıyor … Karanlık Yirmi Beş Mart İki Bin On Üç 14 30 Nevin Akbulut |