İçi Kırık
kokundaki yazdı bu
tanıdığım en ince en naif mutluluktu çocukluğumdaki kiraz ağacının tepemdeki valsi içi kırık arka bahçe anısı pencereme kar sığınırdı ya seni görünce ağlardım işte sendin o günden kaldın yanyana bu nasıl iki zarafetmiş nasıl kendine küs bir ikindide birbirini bulmuş bulutlarda kalmış umutlara mı sormalı yoksa bu geç mutluluk acısını tarihe mi bırakmalı hangisi olursa olsun bütün paydalarda senin gülüşün nasılsa kıyamadığım biricik bencilliğin semt dolmuşlarının akşam hüznü gibi yalnızlığımla oynayan bütün öyküm beni böyle birbiriyle ilgisiz parçalara ayıran... kağan işçen... |