Hatim
hatmediyorum göğü
omuz omuza gözlerim bir daha ve yalnız senin için içimde biriken soluğunu sayıklıyorum habersiz ölüşlere fit yaygaracı bulutlarla anarken gidişini öyküsü bile uzak serseri bir yağmur dudaklarımda zamanın çarkı yitik ve aşkla asilik bir... bu sonsuz güzelliğinde boğulmamak için tüm kulaçlarını sana atıyor kalbim... tutuk kahkahalarla geçti bu tören seramonisinde kumrallığı adsız yalanlığımız hiçbir şeye benzemeyen aşk mı zaman mı şiir mi derken ansızın sendin işte... bitmeyen özetim... doğanın gazabı gibi... kağan işçen... |