HER ŞEY BANAkuş üşüse bana dağ kımıldatmasa bir taşını yıldırım düşse güneş gizlense karanlık şalvarına d’ağların kaplumbağa ışıktan ürkse,girse kabuğuna olmuşlar, olacaklar her şey bana tren birden raydan çıksa kuzular kurtlar bir karmaşa, koşuşsa lâmba üflenmeden sönse karanlıkta tutunarak yürüse bir kadın ağlayarak burnunu çekse bir çocuk biri adını unutsa umudun bir çiçek yere gömse tomurcuğunu su donsa, bana duymuşlar, duyacaklar hepsi bana gülse ağlasa yolcular yağmur eteklerini toplayıp kaçsa nisan karnı yarılınca toprağın duyuluverse bir çıtırtı görmese çiğdem,saklansa toprağa köpeğin boynuna tasma takıp götürse çocuk onları izlese ayağı sakat köpek izlerinde donup kalsa bakışım elin çenende oturuşun, hiç bakmasa gidenler, kalanlar, duranlar, bana çok uzaklarda üzülse insanlar yine savaşlar olsa doğuda otomatiğe bağlanmış gibi insanlar öldürse birbirini yollarını kesseler, adamlar kaçırsalar biri doğudan çekse dünyayı diğeri batıdan çekip çekip sündürseler bıraksalar her şey bana işçiler,memurlar yollara dökülse kesilen ağaçları kurtamaya çalışsa öğrenciler yolları kapasa, biber gazı yese ülkeyi yönetenler saraylar yaptırsalar yönetim sarayları, adalet sarayları adalet vurulup ölse arada hapisaneleri doldursa suçsuzlar bana, baharda kar yağması yeşeren ağaçlara annesinin dizlerini arasa sokakta unutulmuş bir çocuk burnunu çeke çeke ağlasa gözlerinin varlığını unutsa insanlar hiç açmasalar,kör kalsalar ve... vurulup öldürülse gören insanlar 1. 4. 1991 / Nazik Gülünay Düzeltme: 21. 3. 2014 |
Gönlüne,ömrüne bereket
Allaha emanet olasın,sağlıcakla kalasın