gece...GECE GECE duldamda mahsun mektuplar dudağımda kurur kara gece içer/im/de kısır kalmış birkaç kuru hece paslıydı hep baktığım pencere bir yanım cemrelere hasret üşürken tenim kokunda kış döker ve zulamda birkaç eski hatıra donup kalır sarma sigara dumanı bir hasret tüter görüşmecim olur düşlerim sabahlarıma ki bu yüzden hep uykusuz erken uyanırım... serçe kanadına karışır hep şafaklarım kirpiklerimde geçmişin çizgileri saçlarıma çiğ düşmüş rüzgara emanetim alnımda hatıraların derin izleri nasırlı kimsenin bilmediği bir mevsimdi elimdeki resmin küskün kaldığım yastığım altıma serilen döşeğim buz kesilmiş bir yanda bahar düşlerin çiçek açar bir yanımda ayrılığın yaprak döker yol kapar İşte hep o zaman kararır gözlerim karanlıkta peşine düştüğüm yıldızlarım arkan sıra yürüdüğüm kaldırımlar çelme dolar çelimsiz dizlerime yığılıp kalır lambaların gölgesinde bir tarafım o vakit saklanırım gökyüzündeki ayın karanlığına sana gelmiş gibi bir tarafım bu yüzden doldururum gönlüme her gece yakamozları umarsız ucunda oturduğum uçurumlar ya da kanadına sarılmak istediğim martılar kanatlanır hep kıvrık dudaklarımdaki kelimelerden sonrası hep sensizliğin senfonisi dalgaların sesi... şiirlerin naçar kaldığı bir zaman başlar dökülür yağmur sonrasında bir nefesin uzun bir öyküsü olur mahzeninde söylenmemiş sözcüklerin deminde demin gibi aklıma gelirken kızılca kıyamet eski sevişmeler terletirdi hep izlediğimiz ayın titrek gizemi dün gibi yakamozlar ıslatırken gözlerimizin buğusunu ... |
Karmaduman oldum ..
Ve
Ben geceyi bölüp Ona koştum Biliyorum..