Zamanı Geldidiyorum ki sevgili isterse bıraksın elimizi yarım kalan bildirileri dağıtacağım mecnun’un cenazesi gelmeden askerden özgürlük pankartları kaldıracağım bir sevda yetmez bana gözü bağlı yürüdüğüm cici bir kız olmayacağım delse de kaza kurşunları kalbimi çalışacağım bu kara deliğin içinden çıkmaya kim kimden daha ağır hangi makinemsiler ölçecek değişime uğrayacakken fiziğin artık başka türlü kıstıracaklar bizi barikatları yıkarken az geliyor biber gazları, tazyikli sular daha güçlenecekmiş polisler halk bildiğiniz gibi ekmeği katığa denk getirmenin derdinde bilir misin o, görüntüde eski aşklar meşkler yok onun oğlu şehit düştü askerde yirmi yıldır elinden hiç düşmedi oğlunun resmi bir de Atatürk resimli Türk bayrağı elinin tersiyle siler gözyaşlarını avuç içiyle mezarı okşar diyorum ki sevgilim namusu için can verdi dağlarda inceden düşünmezdi kim neden saldı sınıra şirin’in bakışları geçerdi gözlerinin önünden uzaktan seçilen hainlerin yolunda patlatılırdı mayınlar bir araçta kaç asker şehit olurdu artık kuzu kuzu evde çamaşır, bulaşık, ütü değil işim zamanı geldi, kalkacağım birazdan gideceğim ağzına çarpılıp, sürüklenen gençlerin yanına.. 2. 3. 2013 / Nazik Gülünay |
Helal olsun sizin gibi düşünenlere.