Okuduğunuz şiir 1.2.2013 tarihinde günün şiiri olarak seçilmiştir.
***Mustafa DOGAN***
⚘VAKiTSiZ GELMEZ ÖLÜM!⚘
Daha doğarken belli nefeslerin sayısı Endişe etme gülüm; vakitsiz gelmez ölüm. Çadır kurduğumuz yer, son nefesin kıyısı Hiç kimseyi bekletmez; gecikmek bilmez ölüm.
Şeb-î Ârus, vuslattır, güzel ruh için ecel İsme özel davettir; "Kulum, artık bana gel!" Kimine ılgıt ılgıt, huzur veren hoş bir yel Kimisine kaş çatar; yüzüne gülmez ölüm.
"Durun" emri geldimi kalbe ve her ekleme Mümkün değildir artık vadeye an ekleme Azrail emir kulu; hiç teselli bekleme Sel olsa dökülenler, yaşını silmez ölüm.
Bazen saça ak düşer, ele baston verilir Akıbet "ibret" olur, mezarlara serilir Kimine mâlum olur, rüyalarda görülür Gaflet perdesi varsa, kolay sezilmez ölüm.
Tenden içe can için, kafesinden uçuştur Dünya denen bu handan, ukbâya bir geçiştir Mü’min olanlar için, ecel, şerbet içiştir Kalp gözü kör olana, sırdır, çözülmez ölüm.
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
⚘VAKiTSiZ GELMEZ ÖLÜM!⚘ şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
⚘VAKiTSiZ GELMEZ ÖLÜM!⚘ şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
kutlarım değerli kardeşimi ve kalemini cehaletimdendir methiyeler yazacak kadar değerli kelimeleri bulamayışım benim için sizin bütün şiirleriniz günün şiiridir selam ve saygılarımla
Rabbimiz her zerre ve her kürreyi ölçülü yaratmış geceler ve gündüzler ay ile güneş ne bir saniye önce doğar nede batar hayatla ölümde böyledir zamanı gelmeyen ölmez bizler ancak sebepleri anlayabiliriz harikaydı beğeni ve takdirlerimi yolluyorum yüreğin kalemin daim olsun.Selamlarımla A.E.O
Bazen saça ak düşer, ele baston verilir Akıbet "ibret" olur, mezarlara serilir Kimine mâlum olur, rüyada da görülür Gaflet perdesi varsa, kolay sezilmez ölüm. ... Hayatı bir hiç uğruna harcayanlar yaklaşan ölümü sezebilselerdi..Kötülükler bu kadar büyük olmazdı eminim... Ölmeden önce ölmeyi bilmek gerek... Bu güzel ve derin anlamlı şiire yorum yazmadan edemedim..Güne gelmesi şaşırtmadı beni.. Tebrikler, selam ve dua ile kardeşim.. ESRA
Ölümü herkes tadacak mutlaka ölümden korkmamak gerekiyor. harika bir antatımla insanın duyunca buz kestigi sözcüklerle duymaktan hoşlandıgımız sözcüklerin bir arada kullanılmasıyla yazılmış ve akıcı okurken sıkmayan güzel bir şiir olmuş.alkışı hak etmiş yüreginize saglık kutlarım.
Allah din ,iman sağlamlığı ile hayırlısını gecinden versin kaçınılmaz gerçek ölümün. duygularınız usta kaleminize sağlık değerli dost yürek çok anlamlı duygu veren gerçek dizeler.tebrik ediyor başarılarınızın devamını kalben diliyorum. selam dua ile.
güzel,ayakları yere basan bir şiir yerini de bulmuş tebrikler Yahya Kemal Beyatlı ölüm için ""Ölüm âsûde bir bahardır rindlerin ülkesinde" der selam ve dua ile
Evet , "vakitsiz gelmez ölüm" ...İşte bu yüzden ecel insanın en sağlam kalkanıdır...Yani ecel aslında bizi koruyan bir kalkandır...Çünkü vakit gelmeyince insan ölmez....Hani adam 10. kattan düşerde ölmez , bizde bak ya öldürmeyen ALLAH öldürmez deriz ya ; ecel gelmemiş işte nasıl ölsün ki.... Bu yüzden eceli gelmeyen insanın başına hastalık yada ağır bir kaza geldiğinde , omuzundaki melekler ölüme karşı insanı korurlar ...Onların görevi sadece günahı ve sevabı yazmak değildir....Kazaya karşı da korurlar , bu yüzden dolmayan vakit "ecel" insanın kalkanı koruyanıdır...Ancak ecel gelmiş ise, işte o zaman korumaz ve seni kaderinle başbaşa bırakırlar....Günün şiirini yazan kaleme tebrikler....Selamlar , saygılarımla....
“Endişe etme gülüm; vakitsiz gelmez ölüm.” Bu dizedeki armoni bana Divan Edebiyatı nazım biçimlerinden olan musammat gazeli hatırlattı.
“Beni candan usandırdı cafadan yâr usanmaz mı? Felekler yandı ahımdan muradım şemi yanmaz mı? Kamu bîmârına "cânân" deva-yı derd eder ihsan Niçün kılmaz bana "derman" beni bîmar sanmaz mı?”
Ölüm üzerine muhakkak çokça şiirler yazılmıştır. Üstadın:
“Ölüm ne güzel şey perde arkasından haber Hiç güzel olmasaydı ölür müydü peygamber”
Gibi sevecen kelimelerle Mümin için miraca kurulan merdiven gösterilmeye çalışılmıştır. Muhakkak mukadder olan şey gelip herkesi muhkem kalelerde de olsa bulacaktır.
Mesnevi’de “Şeb-i Arustur.” Ölüm! Şairin buradaki imla kusurunu da düzeltelim. Çoğu kimse aruz ile arusu karıştırmakta aynı kelime zannetmektedir. Oysa arus düğün; aruz ise Divan edebiyatı nazım biçimlerinden bir tanımdır.
Ölümü sevmek elbette mümkün değildir. Bu ayet ve hadislerle de sabittir. “De ki; Eğer iddia ettiğiniz gibi Allah katında Ahiret yurdu başka hiç kimsenin değil de sırf sizin ise o halde iddianızda samimi iseniz ölümü temenni edin.” Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi: “Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): ‘İçinizden hiç kimse ölümü temenni etmesin. Zira kişi iyi biri ise, yaşadıkça iyiliğinin artması; günahkâr biri ise, tevbe edip günahlarından arınması umulur’ buyurdu.” (Buhari) Ancak ölümün mukadder olduğunu bilen inanan bir kulun halet-i ruhiyesi ile inanmayan bir kimsenin halet-i ruhiyesi de bir değildir. Mümin elbette şehadet dışında hayırlı bir ölümden başkasını temenni etmez, edemez. Ancak ölümden korkmanın da ömrü uzattığını şimdiye kadar kimselerden duymadık!
“Ne şair şiiri ne de sanatkâr sanatı tefsir ve izah edemez” der, Ahmet Haşim. Şiiri tefsir ve izah sadedinde olmasa da anlamlandırmak açısından elbette tevile ihtiyacı vardır. Şiirin teması her insanın uğrak yeri olan bir konudur. Şiir muhteva yönünden tasavvufi ve hikemi öğeler taşımaktadır. Muhakkak her mihman mukadder olan gün gelince misafirhaneden ayrılacaktır. O halde bu tür güzel espri, teşbih ve mecazlarla ölümün soğuk yüzünü sıcak göstermek daha akıllıcadır.
Şiirdeki dile gelince: Cahit Sıtkı Tarancı: “Şiir, kelimelerle güzel şekiller kurma sanatıdır” der. Her sanatkârın sanatını icra etmesi için kullanacağı malzemeye ihtiyacı vardır. Şairin malzemesi de dildir. Dil ise duyguların kelimelerle ifade edilmesidir. Duygular ise o kimsenin halet-i ruhiyesinin bir yansımasıdır. Kullanılan dil kişinin bilgi, kültür ve birikimi ile yakından alakalıdır. Bu sebepten her kimin kelime haznesi genişse kendisini ifade etmesi de o kadar isabetlidir. Ayrıca şiirde dil ve telaffuz sapması gibi bir şey yoktur.
Bu şiirde kullanılan dilde şairin kendine münhasır tasarrufunun bir belgesidir. Şiirin muhtevası ile örtüşen kelimelerin istimali şiirin duygu değerini de yükseltmiştir. Nefes, ölüm, vuslat, ruh, Azrail, kaş çatmak, vade vs. gibi kelimeler hayatın, mematla olan ilişkisinde kurmuş olduğumu kelimelerden bir kısmıdır. Bununla beraber, ılgıt ılgıt esen yel, şeb-i arus, özel davet vs. gibi kelimelerin sıcaklığı ile diğer kelimelerin soğukluğu karıştırılarak bu kelimelerin duygu değerleri daha sevecen gösterilmeye çalışılmıştır. Şair bunda da başarılı olmuştur.
Şiirin yapısı ile alakalı söyleyeceklerimiz herkesin malumu olduğu için pek fazla laf etmeyeceğiz. 14’lük hece şiirlerde ilk girişler genellikle çapraz kafiye ile abab olarak başlar. Bu şiirde de şarimiz böyle başlamış. Şiirde bir durak hatası olmadığından şiir okunurken suhulet ve selasetle okunmaktadır.
Kafiye olarak genelde tam, yarım ve cinaslı kelimelerden teşekkül eden kâfiye çeşitleri kullanılmıştır. Koşmalarda yarım kâfiye bazı yerlerde kulağa tam ve zengin kafiyelerden daha güzel ve hoş gelirken felsefi bir derinliğe sahip olması gereken 14’lük şiirlerde yarım kafiye pek hoş durmamaktadır. Şair ise şiirin ana uyağını yarım kafiye ile örgülemiştir. Şiirdeki armoni de böylece yakalanmıştır.
Şiir muhtevası, yapısı, dili ve bunların mürekkebinden teşekkül eden üslubu ile başarılı bir şiir olmuştur.
Her canlinin olum gercegiyle karsi karsiya gelecegi an olacagi gibi, hakkimiza hayirli olumler vermeyi, son anda iman ile gitmeyi nasip etsin Rabbim. Kutladim siiri, sairi, seckiyi. Selam saygimla..
Kırk yılda bir şiir yazdım bu şiirin gölgesinde kaldım. Açık ve net ifade etmeliyim. Harika, muhteşem bir şiir. Seçkiyi sonuna kadar hak ediyor. Şebi Aruz kavramı özgün olmasa da ziyanı yok. Baştan sona çok anlamlı. Sizi ayakta alkışlıyorum. Seçki kuruluna da teşekkür ediyorum. Bu şiiri güne taşıyarak bizim kolayca fark etmemizi sağladılar.
Ağızların tadını kaçıran, lezzetleri acılaştıran ölümü çok anın.
"..Mevt, vazife-i hayattan bir terhistir, bir paydostur, bir tebdil-i mekândır, bir tahvil-i vücuttur, hayat-ı bâkiyeye bir davettir, bir mebdedir, bir hayat-ı bâkiyenin mukaddimesidir. Nasıl ki hayatın dünyaya gelmesi bir halk ve takdirledir. Öyle de, dünyadan gitmesi de bir halk ve takdirle, bir hikmet ve tedbirledir."
Hakkı bilmeden hayatta övünenler Gittiğine üzülmez ölümle dirilenler
"Durun" emri geldimi kalbe ve her ekleme Mümkün değildir artık vadeye an ekleme Azrail emir kulu; hiç teselli bekleme Sel olsa dökülenler, yaşını silmez ölüm.
...
hoş bir sada bırakan için , ölüm ; ölümsüzlüğe bilettir...
Bu şiiri yazıp cebinde taşıması lazım her insanın, Gaflete düştüğünde, dünya hırsı kalbi esir aldığında, Ne bileyim ölümün bir son olduğunu düşündüğünde, Cebinden çıkarıp okuması lazım insanın,
Anlam ve anlatımıyle güzel bir eserdi, Kutlarım kalemi;
Tenden içe can için, kafesinden uçuştur Dünya denen bu handan, ukbâya bir geçiştir Mü’min olanlar için, ecel, şerbet içiştir Kalp gözü kör olana, sırdır, çözülmez ölüm.
evet son durak tır ölüm güzeldi gönül sesiniz saygımlasınız
Ölüm bizim gibi günah işlemekte ısrar eden cahiller sürüsü için ne kadar çabuk gelse daha hayırlıdır içimden böyle geçti üstat :) çok güzel bir şiir daha okudum kaleminiz kaim ve daim olsun teşekkürler
"Şeb-î Âruz, vuslattır, güzel ruh için ecel İsme özel davettir; "Kulum, artık bana gel!" Kimine ılgıt ılgıt, huzur veren hoş bir yel Kimisine kaş çatar; yüzüne gülmez ölüm. ,,
...
Mistik bir havanın esintilerinde ölüm teması...
İsmi de soğuk geliyor kendisi de...
Velakin ölüm elbet hatırlanmalı, bir muhasebe yapılmalı tabii ki de...
Ölümün sırrı hâlâ çözülmüş değil...
Diyor ya Yahya Kemal:
"Birçok giden memnun ki yerinden,,,
Kalemine, yüreğine sağlık Mecit ağabeyim...
Sevgim ve hürmetlerimle...
=================================================== e d i b / a h m e t
Tenden içe can için, kafesinden uçuştur Dünya denen bu handan, ukbâya bir geçiştir Mü’min olanlar için, ecel, şerbet içiştir Kalp gözü kör olana, sırdır, çözülmez ölüm.
KITASINDA son dize yanlis anlasilmaz umarim. Bazen yazanin düsündügü ile, okuyanin anladigi farkli olunca, gönül bile incinebiliyor.
Son dizede kastedilen sudur;
inanan insanlar ölümün ebedî olan bir hayata gecis oldugunu bilirler. Onlar icin, dogum gibi, bir âlemden bir âleme gecistir. Rüyadan uyanistir.
Sadece "BAS GÖZÜ" ile gördügüne inanan insanlar icin ise, ÖLÜM bir muammadir, mechule gidistir hatta bazilari icin yok olustur.
Yahya Kemal o dizeleri söylerken insanlari tefekküre davet etmis diye düsünüyorum.
Sizin, bizim gibi inanci saglam dostlar icin ÖLÜM, DOGUM kadar normal, DOGUM gibi izaha gerek duyulmayacak ACIKLIKTA.
cehaletimdendir methiyeler yazacak kadar değerli kelimeleri bulamayışım
benim için sizin bütün şiirleriniz günün şiiridir
selam ve saygılarımla