Can/Canân.
Canân’ın canı canım gaftır yanında
Can canân’a rükû eder, gönl hanında Cürm ettim boynumu, parmakların kanıyla Sağımda solumdayken katipler.. İçimdesin alınma. Can’ın canânı canım laf tutar mı? Canân affa teslim etti varlığı, et yanar mı? Lafza etmem sükuta layığım, dil susarmı? Dört yanım adınla kaplıyken, arzuhâl nâr mı? Toz toprağım, tozum yıkanacak, topraktayım Soğuk bir musalla sırtımdan verdi soğuğu, ak alın Ne saçın günahkar eder seni ne sakalın Cehennemde de sakallılar var, unutma, Hak yakın. Sımsıkı giyin, ay ısı saçmaz, o da ecîr’dir Mükafat sinendeki mola, gözlerimdeki fecirdi Mekr ettin, lakin alışkınım kinine bil Bilinmez denklemlerin içinde, bilinmez kesirdin. (içimde) Karşımda pîr isin karşında nâdan Nefesinden bir soluk pîr eder beni, handan Ocak’ta sobamsın, haziransa nardan Dört mevsim, demleniyorum, yürek har’dan. Özlem vadisinden katreledim tadını, mübarek Bir baktığı gözle bin yaktı gönlü, pır pır hanem Lâl, geveze gönlüm geveze dilindir bir tek Can canan’da canan can’da saklı demet, sanem. |