Dostlarımızın bize gösterdiği sevgiyi abartmamız, duyduğumuz minnetten değil, takdire ve sevilmeye ne kadar layık olduğumuzu herkese göstermek içindir. LA ROCHEFAUCAULD
Paylaş
Yakamozlar örtülür Kara bir deniz dalgalanır Örülen gecenin dikenli telleri Saplanır sandalların yosun tutmuş yanına Çalkalanır gök durulur su Çarşaf misali bir beyaz kalır köpüklere Birde eski yastıklara rüyalar Sallanırken bir kuytu limanda tüm sarhoş akşamlar Hüküm giymiştir tüm türküler kara saçlarında…
İdam güncesi aşklar dolanır sokaklarda Soğuk bir şehrin yalnızlığı bu belki Ya da fukaralara artık kalmış bir bozuk para olur bu şiirler Solgun düşlerden geriye Bir eski sonbahar kalır ötelerde Bir de takvimlere saplanmış paslı hatıralar Dün eskir mevsim geçer Bir akasyanın kuruyan yaprağında
Namlusundaki bir kurşun gibi patlar kayan yıldız Dileksiz niyetlerin bezleri savrulur soğuk rüzgarda Kuru bir daldır anılar derin kuyulara düşen Küskün baharların kuruyan nehirleri solar Vurgun yemiş serçelerin göz bebekleri Erkenci kuşlarla bir olup kucaklamak isterken şafakları Bin kere düş kurup Bir kez ölmek kadar güzeldi son kez öpüşmek…
"net cafeden bu kadar salakça şiir yazılır işte ...Ki bu yazılanlar şiir demek şairlere ve şiirlere en büyük terbiyesziliğim belkide..."
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
ŞİİR şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
ŞİİR şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
İdam güncesi aşklar dolanır sokaklarda Soğuk bir şehrin yalnızlığı bu belki Ya da fukaralara artık kalmış bir bozuk para olur bu şiirler Solgun düşlerden geriye Bir eski sonbahar kalır ötelerde Bir de takvimlere saplanmış paslı hatıralar Dün eskir mevsim geçer Bir akasyanın kuruyan yaprağında
Yakamozlar örtülür Kara bir deniz dalgalanır Örülen gecenin dikenli telleri Saplanır sandalların yosun tutmuş yanına Çalkalanır gök durulur su Çarşaf misali bir beyaz kalır köpüklere Birde eski yastıklara rüyalar Sallanırken bir kuytu limanda tüm sarhoş akşamlar Hüküm giymiştir tüm türküler kara saçlarında…
İdam güncesi aşklar dolanır sokaklarda Soğuk bir şehrin yalnızlığı bu belki Ya da fukaralara artık kalmış bir bozuk para olur bu şiirler Solgun düşlerden geriye Bir eski sonbahar kalır ötelerde Bir de takvimlere saplanmış paslı hatıralar Dün eskir mevsim geçer Bir akasyanın kuruyan yaprağında
Namlusundaki bir kurşun gibi patlar kayan yıldız Dileksiz niyetlerin bezleri savrulur soğuk rüzgarda Kuru bir daldır anılar derin kuyulara düşen Küskün baharların kuruyan nehirleri solar Vurgun yemiş serçelerin göz bebekleri Erkenci kuşlarla bir olup kucaklamak isterken şafakları Bin kere düş kurup Bir kez ölmek kadar güzeldi son kez öpüşmek…
Ben çok sevdim ve beğeni ile okudum üstadım yüreğine kalemine sağlık........ Saygılar selamlar........ Hoş geldin üstadım
Ya da fukaralara artık kalmış bir bozuk para olur bu şiirler Solgun düşlerden geriye Bir eski sonbahar kalır ötelerde Bir de takvimlere saplanmış paslı hatıralar Dün eskir mevsim geçer Bir akasyanın kuruyan yaprağında........
Çok güzel..Bir ben kalırım sende...Bir de yüreğime saplanan sözlerin..Dün eskir,sen eskimezsin.Her akasya maziyi hatırlatır,ölürken bile sonbaharda ben... Sevgi/saygı yüreğe...
Namlusundaki bir kurşun gibi patlar kayan yıldız Dileksiz niyetlerin bezleri savrulur soğuk rüzgarda Kuru bir daldır anılar derin kuyulara düşen Küskün baharların kuruyan nehirleri solar Vurgun yemiş serçelerin göz bebekleri Erkenci kuşlarla bir olup kucaklamak isterken şafakları Bin kere düş kurup Bir kez ölmek kadar güzeldi son kez öpüşmek…
BAK GENE SOBELEDİM SENİ CAN OĞLUM HARİKASIN GÖNÜLDEN KUTLUYORUM SENİ EN DERİN SEVGİLERİMLE
Soğuk bir şehrin yalnızlığı bu belki
Ya da fukaralara artık kalmış bir bozuk para olur bu şiirler
Solgun düşlerden geriye
Bir eski sonbahar kalır ötelerde
Bir de takvimlere saplanmış paslı hatıralar
Dün eskir mevsim geçer
Bir akasyanın kuruyan yaprağında
çok çok güzel güzel olduğu kadarda anlamlıydı