Pencere AralığıŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Aynur Engindenizin KORKU BUHAR GİBİ BİR ŞEYDİR adlı yazısından alınan ilhamla yazılmıştır.
Bu şiirin başlangıcı bir şarkıdır. Sema Enci bu şarkı için bir şiir yazdı. Aynur Engindeniz de o şiir için bir öykü yazacağını söyledi ben de yazılacak öykü için şiir yazacağımı söyledim. Son halka bu oldu. Bütün ölü evlerinde pencereler biraz aralıktır Umutsuz yaşanmaz diye Bilerek yarım bırakılmış şeyler gibi. Kırk gün gül suyuyla balkonlardan İndirip gökyüzünü öptüm beni odaya aldılar. (Bana bunun doğru olmadığını söylediler.) Oysa ben bir tek kendi rüyamda ve Seninle bulabilirdim yolumu. -Ağladım. Perdelere çarpıp yere düştüm.- Sonra sofraya oturttular bir lokma olsun yiyeyim diye Biraz daha ayakta durayım diye kollarımı ovdular Babam geldi ve babam yüzüme bakamıyordu benim Baba dedim... Doğru mu? (Bütün ölü evlerinde doğrular Her zamankinden daha doğrudur.) -İsmini sessizce merdiven boşluklarında Yedi kez Yasin ile andım (Allah’ım) Beni affet ama... Bu seslere dayanamıyorum.- Elimde hala bir saksı menekşe ile kaldığım o camlarda Annemi beklerken Yirmi yıl sonra babam buldu beni. Sabah ezanıyla sarıldık birbirimize. Ağlamıyormuş gibi yapıp... Ben çocukluğumdan kaçarken baba O soğuk evden ve Şubatlar’dan Sessizce akan iki göz gibi saklıyorum seni. Çünkü yalnız bu kaldı -bir pencere aralığım.- Ölme sakın. kıyıdaki adam |
Sebepsiz sızılar saplıyorsa ve sebepli tüm acılar adına uzanıyorsa eller semâya...
İşte o zaman, o, şiir değil; başka bişeydir...
İşte o zaman o şiir koca bir yangın yerine aniden inivermiş bir kırkikindidir...
Sevgim ve sonsuz hayranlığımla...