Kırık Notlar XIXI. Kırk gün o duvarın serinliğine dayandım. İnsan anca böyle yaşarmış demek İçi ölümle sınanınca... -Allah’ım dedim Kırk günün hatırına o serinlik Kırk gün daha içimde kalsın.- (Geçecek sandım.) II. "Bilemem nereye sürüldüğümü, bekleme Belki kaybolup gidecek bu yürek Karla kaplı yüreğimde Hüzne doğan kır çiçeğim" Diye söylüyor İlkay Akkaya. Biz de rakı içiyoruz. Hatırladıklarımızın acısı azalsın diye... -Unutmak dediğiniz buymuş demek Başka seslerle içindekini susturmak- III. Yok oluşuyla kendini var etti adın Genzimde zehir gibi kaldı öyle. Bir parçacık uykumda Rahat bir nefesimde saplandı. Uyandım. Doğruldum. Geçecek sandım. Ilık ıhlamur Papatya çayı Fesleğenler... Soğutmadan Kırk gün iç dediler bunu. Kırk gün ılık ıhlamur dolandı boğazımda Genzimi, akciğerimi, kalbimi dolaştı. IV. Balkondan göğe kadar koştum bi’ gün Göğsüme daha çok rüzgar değsin diye Göğün göğsünü dolaştım. Tebriz’in yüzünü, Hazar’ı, avluları... Kırk gün dönmedim eve. İnsan dedim ancak böyle yaşayabilirmiş İçi ölümle sınanınca... V. Sustum. Yenildim. -Sızıyı ince ince doğrayıp en derine gömmek- Unutmak dediğiniz buymuş meğer. kıyıdaki adam şubat 2016 |
Sen ne zaman şiir yazsan ben kıskanıyorum Önder :) Daha önce söylemiş miydim?
Senin editörlüğünü ben yapacağım, artık seninle oturup bir proje hazırlayıp sonlandıralım. Bu yazılar sadece burada kalmamalı...
;)
*Yalnız Kavacık çok uzak, seni acil Şişli'ye bekliyoruz :)))