KırlangıçŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Aynur Engindenizin -Sessiz- yazısına ithafen...
I. Siz bu betonları ne ile soğuttunuz? (Allah aşkına!) Kan nehir aktıkça şu kadar gözlerim arasından Tülbente sarılı üç tarçın şekeri ve ablam... Geldiler. Kaldırdılar kollarımı. -Hüvel Baki Vesselam.- Bir martı çığlığı geldi, öptü gökyüzünü Tam işaret parmağımın ucundan. II. Bu diyordum neyin izi şimdi camlara bakamıyorsam. Senin yüzünü alıp bir gün çok uzaklarda kendimi Kavak ağacının dibine şiirler bırakırken bulurum yine. Olur ki duamızdan bir gözyaşı eksik kalır. Bir mezar kuşu da suyundan içemez diye. Beklerim. Elimde buz gibi ayrılık sarmaşığı (İnadına!) -Selam sana Es Selam- Topraklarda kaldı yüzüm. III. Hani bir çocuk doğar ardından güneş de doğar. Öyle doğdum bir sabah "Ne garip" dedim. Bu güzelliğe yer açmış birileri. -Dün gece bir anne ölmüş. Bir kadın anne olmuş bu sabah.- Kalktım. Balkona çıktım. İki kırlangıç kondu omzuma. Anneciğim... kıyıdaki adam |