SOKAKTA ÇOCUK SESİ DUVARDA AKORTSUZ GİTAR EZBERİMDE GÜVERTEYE DÜŞEN SURETİNŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Sevgili Gökyüzüm;Sana bu hafta smirna’dan bir kart atıyorum..
Hayal et..Yılın son günü kapında postacı..Hayal et.. Aralık ayından mıdır bilmiyorum,kaldırımlarına çıkarılmış tek bir masa yok şehirde..Merhamete muhtaç bir mahalleden,çokbilmiş bir mahalleye gelene kadar neredeyse kentin bütün sokağında hayaller aldım,kulağımda yakamozların hep aynı melodileriyle.. Bazı geceler kötü rüyalar silinsin diye kendimi beş yıldızlı otelin boy aynasında vuruyorum..Açık büfe kahvaltı otelleri,unutulmuş pansiyon yalnızlığı,salondaki ayna her baktığımda çatlıyor.ne tuhaf.. Kirli yastık otelleri nasıldır kimbilir..Uçarken düşen kelebekler gibi hiç bir adreste yokum.. Daha önce hiç yaşamadığın bir gücü deniyorsun..Kimsenin sana varlığını öğretmediği bir güç bu..Tüm yaşamın boyunca hissedilmemiş bir canlılık bu.. Koşuşuyla peşinden sürüklüyor seni..Seçme şansın yok..Gidiyorsun peşinden! Çekiliyorsun kendi içine aslında..Susuzluktan çatlamış toprağa bırakılan suyun çağıldayışı gibi..Günlerdir kaygılı bekleyişlerime yenik düşmemek için, bütün savunmasızlığıma karşı hırpani bir harfi savunma aracı yapmaya uğraşıyorum kendime..’Hep günün birinde hata yapacağım hissi vardı içimde, hala o günün gelmesini beklemek nasıl bir duygudur bunu varolmayanlar dünyasında sana anlatması çok güç Sevgili Gökyüzüm.. Bu kente geleli henüz ikinci günüm;Aklımda cevabı tufanlar yaratacak sorularım ve ben istemeye istemeye bir konferansa gittim bu gün..oysa çok sevdiğim yağmurlara bu kentte bir sırrı paylaşacaktım..Henüz söyleyememiş olsam da, düşünmekten ve düşlemekten vazgeçmedim günboyu.. Hayal et..Hayal et.. Temmuz’da iğde kokuları ve Cumartesi şarkılarıyla Turgut Uyar okuyorum bağıra bağıra smirna’da fettan ...... sokağında.. Hayal et..Hayal et.. Gölgeler saçlarını yolar yüzündeki yakamoz maviliğinde.. Şiirlerim engin denizlere açılır pupa yelken.. Akrep ve Yelkovan tekmil umut Temmuz’a sabitlenir.. Kaşı gözü kara anlam!..Hayal et..Hayal et..Yoksa nereden gelir bir daha bisikletli zamanlar..
Sabah oldumu kayıp raporu düşerler suretimi birileri
köşebaşlarında yedialtmışbeş sırıtkan gülüşlerle bu sabah yeni bir kimlik aldım nasılsa adresim aynı neyzen sokakta bekliyoum her şey sil baştan onlar için/ne yazık’!.. Sığınıp gecenin yorgun yüreğine dar kaldırımlarına resimler çizdiririm içiçiçekli morbeyazlığımla güzelliğimiz yüksek rakımlı şehirler kıskandırır yetinmiyorum yasadışı gülüp diyalogsuz replikler yazıyorum çelimsiz bacaklı figüranlara her ne kadar gıyabında bir düşün bundan haberi olmasa da içimde manolyalar,orkideler,hodan çiçekleri ve yığınla karanfiller koşaradım gece en güzel yapraklarını açıyor aklımda smirna’daki o bahçe söğütler,asmaağaçları kavakların ardına gizlenmiş tahta masalar mevsim Temmuz üzerime salkım saçak kokular yağıyor/ışıl ışıl saçlarım ’rast’ makamı dışarda karkış kapıda yığınla karanfilli ölüseviciler köşebaşlarında tersten gazete okuyanlar! avuçlarımda umut tomurcuklarımı serpiştiriyorum göğe filizlensin diye ilkyazda ’sen dehşet bir gülüşü doldur getir gözlerine gözlerinden gözlerime’ ’Bir deri bir kemik kalmış harflerden cümle olmaz dedi ve başına üşüştüler akbabalar..tek tek topladım güzelim harfleri.. Cümle kuramasam da parlak morbeyaz taç yaparım yakamoz saçlarına belki..Işığından yansıyan renklerinden bir şiir çıkar elbet’.. |
Adım attığım anda sayfaya beni karşılayan sözcüklerle postacıyı bekleyen bir hayalin büyüsüne kapılıp gittim. Ne güzel bir hayaldi...
Şiir boyunca bir düşün peşinde sürüklenir gibi akıp gitti dizeler. Kokusu kaldı bahara filizlenecek çiçeklerin.
Gecikmiş bir okuma olduğunu bilerek affola şair.
Saygılarımla.