Okuduğunuz şiir 30.11.2012 tarihinde günün şiiri olarak seçilmiştir.
Deniz Pınar
Beyaz Balonlar
Üşümüyor bulutlar, kente hiç kar yağmıyor Selam durmuyor güneş bembeyaz balonlara Ki balonlar ölüyor, rüzgar yaşam sağmıyor Nasıl kıydılar ki ah savaş diye onlara Üşümüyor bulutlar, kente hiç kar yağmıyor
Düşün, rüyalarına allık sürmez bir kızı Oturur yamacına gecenin, an, enginde Gece haykırır, yalnız, göğsünde katran sızı Sütten düşer elleri gözleri kin renginde Düşün, rüyalarına allık sürmez bir kızı
Sabahları kamyonlar düşümüze gelirdi Çakıllar dökerlerdi uzun sokağımıza Sanırdık ki kumlarda cam misketler belirdi Dayanırdı küflü bir namlu şakağımıza Sabahları kamyonlar düşümüze gelirdi
Çocuktuk, biz o büyük kamyonlara binerdik Küçük oyuncaklardan hep çabuk sıkılırdık Sığmazdı hayalimiz bulutlardan inerdik Hayallerimiz bize vurdukça yıkılırdık Çocuktuk, biz o büyük kamyonlara binerdik
Bir uzak kent, içinde gurbetliğini besler Üstelik atlı değil karıncalar, yasaklı Tel örgülerinde aşk, vurur şarapnel sesler Umududur kimliği avuçlarında saklı Bir uzak kent, içinde gurbetliğini besler
Farzet ki unutulmuş taze ekmek kokusu Yarınlarına umut taşırken kollarında Yollarda hain pusu, zalim bir kan dokusu Yapılmadan bozulmuş çakıllı yollarında Farzet ki unutulmuş taze ekmek kokusu
Bir daha gelmeyecek misafirini bekler Boyası hayli eski o evlerin kapısı Aslı insan, zulmüne ihanetini ekler Düzen denilen dinsiz bir peygamber yapısı Bir daha gelmeyecek misafirini bekler
Nasıl sevilir ki bir ülke, yokken nedeni Aksar koynunda sabah, kaldırımları sarhoş Üstelik yalnız şimdi refüjlerin bedeni Düşün ki gözleri de yok, ne nahoş ne de hoş Nasıl sevilir ki bir ülke, yokken nedeni
Yasında oğlunun bir ana, yarası kanar Sarsan dayanmaz yürek, baksan eğilir yüzün Yara ki, gözlerinde onbin Filistin yanar Belki kızgın değildir, say ki tek kızan hüzün Yasında oğlunun bir ana, yarası kanar
Biz ki dünya sanırdık hep beyaz balonları Ellerimizde sanki koca dünya, tutardık Ölümle avunurken yaşatırdık onları Her sabah önce kızıl güneşinden yutardık Biz ki dünya sanırdık hep beyaz balonları
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Beyaz Balonlar şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Beyaz Balonlar şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Geçte kalmış olsamda okumanın ve sesli yorumun beğenisindeyim. Duygu yansıtımı son derece hoş geldi kulağıma.. Yazan ve seslendiren her iki emeğe de saygılar
Görseli, başlığı ve içeriğiyle ve dahi seslendirmesiyle şaha kaldıran etkili fonuyla şiir güne gelmeyi fazlasıyla haketmiş Irmak Kardeşim...
Fi,listin sadece arap düntyasının değil, tüm insanların ve insanlığın ayıbı olarak kanayan bir yaradır aslında... İslâm dünyası nerede... İslâm ülkeleri ne yapıyorlar bu kanayan yaralara karşı... Birleşmiş milletlerin kuruluşundan tutunuz natoya kadar Lahey Adalet Divanı'na ve Avrupa Birliği ülkelerine kadar, kim ne yapmaktadır bu kanayan yaralara karşın... Bosna katliamlarını seyreden hıristiyan dünyası ve az önce saydığımız kuruluşlar daha sonra müslüman ve mazlum milletlerin hayatlarını idame ettirmeye çalıştıkları coğrafyalarda neler yaptılar ki... Kanı dökülenler mazlumlar ve müslümanlar olunca iki kutuplu dünya neden kulaklarını tıkamaktadırlar mezalimlere... Bosna'daki senaryolar şimdi Suriye'de oynanmaktadır... Filistin zaten kangren olmuş bir ayıp olarak ortadadır...
Peki hep bunlar mıdır suçlu olanlar... Hayır, bin kerre hayır değerli kardeşim... İslam ülkeleri ve müslümanlar ne kadar Allah'ın kitabına ve peygamberinin sünnetine sadık kalmışlardır... Tipik bir örnek vermek gerekirse : Afrikada açlıktan ve susuzluktan yüzbinlerce yaşlı ve çocuk ölmekteyken, Suudi Arabistan daha düne kadar hac farızasını yerine getiren ve burada kurbanlarını kesen müslümanların bıraktıkları kurban etlerini ne yapmaktaydılar biliyor musunuz, dev çukurlar açarak gömmeye çalışmışlardır, çevre kirliliği olmasın diye. Sonra ne mi yaptılar, halifelerin mezarlarını talan ettiler ve Allah'ın sevgili elçisi ve iki cihan serdarı peygamber efendimizin naaşının yerini değiştirmeye kalktılar...Filistin'e el uzatmalarını beklemek de hayal olur değil mi...
Ben yine de uygar dünyanın er geç bu sorunları çözeceğine olan inancımı kaybetmek istemiyorum...
Bizlerse Ulu Önder Atatürk'ümüzle ne kadar gurur duysak azdır...
çağla Irmağım çağla biraz ben ağlayayım biraz sen ağla senin bütün şiirlerin güne değer,,sen benim bir şair olarak favormsin şiirlerini tek tek almıyorum.. kutluyorum öpüyorum sevgiyle
Emeğinize, düşüncenize, her satırınıza gönüller dolusu teşekkür ederim. Böyle bir şiiri okuyarak başlamak, sonra şiirin atmosferinde kalmak çok güzel duygu ve düşünceler uyandırdı. İnşallah bir gün Filistin için zafer şiirleri, marşları yazarız. Kaleminiz hiç susmasın efendim, saygılar sunarım...
İSRAİL SİLİNİRSE ASYA HARİTASINDAN TÜRKİYE DE KURTULUR ŞU TERÖR BELASINDAN
Değişik tarzda ama hece vezni, kafiyesi yerinde; yorum olarak da güzel bir şiir. Ancak peygamberlerin hepsi de nas'ı adam gibi insan yapmak üzere gönderilmiş ve peygamberlerin hepsi de haksızlıklara karşı mücadele etmiştir. Hiç bir haksızlığın ana temasında peygamber yapısının değil, izinin zerresi gösterilemez. Duyarlılığınızı kutluyorum ama vicdanları rahatsız eden herhangi bir olayın peygamber yapısı olduğuna asla katılmıyorum.
Cennetin Krallığı filimnde yenilen Belinli Balian'ın Selahhaddin'e " Kudus neyi ifade eder senin için.." diye sorması üzerine, Selahaddin'in " hiç bir şey." dedikten sonra sırtını döndükten sonra yarım dönerek " her şeyi.." diye cevap vermesi beni çok etkilemişti..
Bazı hiçlikler yok olmayı değil, sonsuzluğu ifade eder galiba. Şiirde sonsuza dokunarak etrafını dağıtan bir kahır, bir sitem, bir varoluş var diye hissettim..
Bir de Mona Roza aşkını anımsatan bir platoni var elbette her sevginin içinde...
Düşleri kurşunlanmışların yaşamından, dününden duygulu , sevgi dolu iç çekişler. Çok anlamlı ve etkileyici idi dizeler. Sanırım ilk kez okuyorum sizi.Ama son olmayacak. Seslendirme içinde emek veren arkadaşı kutlamadan geçmek olanaksızdı.
Değerli abicim şiiri, edebiyatı bir kenara bırakıyorum Filistin'de çocuklukları emperyalist saldırılara yenik düşen çocuklara siper olamadığım için varlığımdan utanç duyuyorum. Gerisi hikaye. İsra Suresi'nin ilk ayetlerine rağmen ben halen nefes almaya devam ediyorsam yediğim, içtiğim her şey harmdır. Gerisi hikaye... Moral bulacaksanız söyleyeyim şiiriniz çok anlamlı ve vageçilmezdi. Keşke Allah bana bu zulmü ve çaresizliği göstermese de cehennemin dibine kadar yolum olsaydı. Yenilgiyi asla hazmedemem. Bunu telafi etmek zorundauyım. Her şeye rağmen. Şiirinize teşekkür ederim ama bu benim için önemsiz. Daha önemlisi Mescid-i Aksa. Gerisi hikaye. Hamas Ortadoğunun kuvai milliyesidir.
Şiirin teknik tahliline hiç girmeyeceğim. Gerek yok zaten. Sağlam bir şiir. Eften püften eleştiririlere hiç girmeyeceğim. Benim yüreğimi kanatan başka bir şey bu şiirde. ''Nasıl sevilir ki bir ülke yokken nedeni'' Ülke...Vatan... Sevmeye neden mi var? ''Düzen denilen bir dinsiz peygamber yapısı'' Bu dizenin yazılışının nedenini elbet anlayabiliyorum. Şairin içindeki acıyı açığa vuruyor. Ancak, hiçbir şey peygamber yapısı değildir. Her şeyi yaratan Tanrı'dır. Peygamberler ancak emirleri iletir. Burada peygamberlere bir haksızlık var. Amaçlanan hangi peygamber olursa olsun. Yorum gerçekten güzel. Ses rengi güzel yorumcunun. Ancak, bu yorum bile benim kafamdaki soru işaretlerime cevap vermiyor. Protest bir şiir, protest bir yorum. Protesto nereye pek belli değil. Humanist bir şiir elbet. Vatan sadece Filistin değildir elbet. Ben de Filistinli çocuklarla ağlıyorum. Kahroluyorum. Bilmiyorum. Belki bu şiiri ben anlayamıyorum. Düşmana vururken dosta da vuaran bir şiir gibi geldi bana. Yanlış anlamış da olabilirim ve yanlış anladıysam, o benim hatamdır.
Nasıl sevilir ki bir ülke, yokken nedeni Aksar koynunda sabah, kaldırımları sarhoş Üstelik yalnız şimdi refüjlerin bedeni Düşün ki gözleri de yok, ne nahoş ne de hoş Nasıl sevilir ki bir ülke, yokken nedeni
Yasında oğlunun bir ana, yarası kanar Sarsan dayanmaz yürek, baksan eğilir yüzün Yara ki, gözlerinde onbin Filistin yanar Belki kızgın değildir, say ki tek kızan hüzün Yasında oğlunun bir ana, yarası kanar
Biz ki dünya sanırdık hep beyaz balonları Ellerimizde sanki koca dünya, tutardık Ölümle avunurken yaşatırdık onları Her sabah önce kızıl güneşinden yutardık Biz ki dünya sanırdık hep beyaz balonları
Irmak - Kasım / 2012
Duygulu yüreğine usta kalemine sağlık çok güzeldi beğeni ile okudum, Yürek sesin hiç susmasın Selamlar.................
Değerli kardeşim .değişik bir şiirdi filistinli çocuklareı anlatıyor.her an tepelerine bomba düşen çocukları.Vatanında garip, esir, gülmeyi unutmuş,boynu bükük çocuklar.sokaklarda anasız,babasız kalmış yavrular.yahudi toplumu hiç mi acıman yok.hiç mi insafın,merhametin yok.Ama Allah başına öyle bir bela verecekki,toptan yok olacaksınız o topraklarda bir taneniz bile kalmayacak.filistinli çocuk oynamayı unuttu.oyuncak yok .sadece bir lokma ekmeğin peşinde o.Açlık ,susuzluk perişan etti onları.Allah gepsinin yardımcısı olsun....
Değerli kardeşim., şiiriniz çok güzel ve çok anlamlıydı.kutlarım.puanım tam. şimdi şiirinize ve yorumumu uygun iki güzel söz ekliyorum.hoşçakalın.
Filistinli Çocuk
Ben Filistinli çocuk, yoksul, aç Bir dilim ekmeğe, bir yudum suya muhtaç.
Ben Filistinli çocuk Açsa çiçekler görmez gözüm Bana silah uzanır gül ve çiçek yerine Burada gül değil gülleler vardır
Ben Filistinli çocuk Unuttum oynamayı, unuttum oyuncakları Bir tek oyun var bildiğim, sapan ile savaşmak Silahtan başka oyuncak da görmedim zaten
Ben Filistinli çocuk Doğduğumda kendimi savaşın içinde buldum Gözümden yaş değil kan gelir Ben dövüşürüm zulmün tahtına karşı
Oyun nedir tatmadım ben, benim oyunum savaşmak Hem oyunda vurulursan ebe olunur Ben oynarken şehit olurum Ben Filistinli çocuk........yazarı bilinmiyor.
Nasıl sevilir ki bir ülke, yokken nedeni Aksar koynunda sabah, kaldırımları sarhoş Üstelik yalnız şimdi refüjlerin bedeni Düşün ki gözleri de yok, ne nahoş ne de hoş Nasıl sevilir ki bir ülke, yokken nedeni
“Artık havalar iyice soğudu. Kuş sesleri duyulmaz oldu. Şimdi yalnızca, anasını ya da babasını, kardeşini yitiren çocukların ağlamaları duyulabiliyor. Bizler, bir ülkesi ve umudu olmayan çocuklarız.
Yasında oğlunun bir ana, yarası kanar Sarsan dayanmaz yürek, baksan eğilir yüzün Yara ki, gözlerinde onbin Filistin yanar Belki kızgın değildir, say ki tek kızan hüzün Yasında oğlunun bir ana, yarası kanar
güzel bir çalışma.tebrik ediyorumselam ve saygımla..
Aslı insan, zulmüne ihanetini ekler Düzen denilen dinsiz bir peygamber yapısı Bir daha gelmeyecek misafirini bekler
Nasıl sevilir ki bir ülke, yokken nedeni Aksar koynunda sabah, kaldırımları sarhoş Üstelik yalnız şimdi refüjlerin bedeni Düşün ki gözleri de yok, ne nahoş ne de hoş Nasıl sevilir ki bir ülke, yokken nedeni
bilirsinnnnnnnn yaparımmmmm
yaparımmmmmm