Pembe dirençbiz oturmuyoruz masada ne bir demet çiçeğimiz ne çayımız suyumuz var çırpın atın düşüncelerimizi masa üstünden kocaman bir ayna var karşıda sizi gördüğümüz ve sürdüğümüz ayna arkasındaki sıra aslında gördüğünüz biziz saklanmadık sözcüklerin ardına temiz paktı yüzümüz biz çıktık anketlerde süt temiz, kaşık temiz başkent Ankara Türk kimliğimiz kalkın diyoruz paramparça masadan dökülüyor ayakları üstünde kâğıt hışırtılı yutturulmak istenen zehir bir maç yapmıyorsunuz beyler ellerinizde çevirip kimliklerimizi üç- beş kişinin elinde değildir yeneceğimiz makûs talihimiz! ayaklarınızın tozunu bırakın oraya nasıl çiçek açmış bakın bahçe tellerinden çıkarmış yaprağını, çiçeğini gönül pembesi bir Fatmacık kasımda tomurcuk olur muymuş demeyin tomur tomur gülen yüz sevgimi verdim; aldı yanından geçerken nasıl dayanacaksın dedim kışa nasıl koruyacaksın rengini direncin değil mi pembe diken tel tanımayan gözlerim arkada kalmazken 21. 11. 2012 / Nazik Gülünay |