Aynı ruhlar yurdunun ahalisiyiz...
bir içsel seslenişti
sırtımızı yasladığımız dağlara varan sessiz ağıdımız sen! cudi gabar tarihin acılarına bezenmiş özgürlük lehçesi gelin dağlar... belkide hayatın içindeki tek gerçek yok sayılan dinler diller ırklar kimine mezar kimine özgürlük aforizmasında biliriz ki gidenler gelmeyecekti sürgün mahaline gidenler dağ başında duman kızılca kıyamet sarhoşluğunda onlar ne yurdu ne yurtsuzluğu aradılar yüzleri hüznün ayazmasında belki de ölümü çift taraf karşılamaktı insanlığın tüm melanet tavrına beyaz elleriyle umudun çağasını merhaba diyecekti... ırkdaş gönüldaş imandaş... nesil artığı denilen yusuf yüzlülere içimde filizlenen bir fidan vardı maviye meyyal ırkların ağyar gecesinde kardeşliktir türküsü... ve sular size doğru toprak hayata dair muhkem bağlı kekeme bir zamanın şahitliğini çocuklar kollamakta saklamakta varoluşun mahremiyetini... yaradanın ayrımsız ırklar topluluğu siz ve biz yüzyıllardır aynı mainin gölgesiyiz. bilinmezliği aşılamaktı harman döküntüsü hayatlarımıza gönül sesimizi münkir macerasına duyurmayalım benliğimize dönelim yarım yamalak kalsak da kulak asmadan iblis tohumlarına aynı mai altında usulca... bulunalım yaradana şükür telakasinde bizler aynı ruhlar ülkesinin misafirleriydik dağların sesini duyardık aynı yürek atışında govendlerimizde aynı halayın dizinleriydik inançlarımızın yüzü suyu hürmetine ... ve kardeştik vesselam yasak şehirler kurdular ,kiltlerine kara numara taşı topraklarımızda cemreleri yasakladılar şeytan bayramına kına yolladılar bilelim ki biziz... yaradan aşkına biz kardeşiz mahşer yerine aynı beyaz gömleklerin saf tutmuş haliyle bizler için son sözümüz olacak resul’un dediği gibi uhudu terk etmeyin beraber aynı sona varacaksınız......... _______________________________ayni mavinin altında. Sermin Çınar/İzmir |