Küflenmiş olsam da kendi kuytumda unutma beni nice kangrenli düşünce temizlenirken kurban edilmiş dudaklarım ammar’ ın şehrinde
ne efsunlu haldir bu teslim olmadan kavuşma vaktiydi aldım başımı geldim bir yanımda savaş gürültüsü öbür yanımda kuruyası berdel memeleri
ne kadar dirensem de sen diye çırpınır dillerim hadi gözlerini hibe et aklıma ve soluğum terk edilmiş ellere dokunsun kedilerin mırıltılarında sakladım vurduğum hüzünlerin cesetlerini unutma beni... çünkü ölüm dillenir fısıldarım kulağına kaç ten saklarım ah bilsen göl kıyısında göz çukurlarımı adam ıslatır al götür sevdam türkülerin kayıp nakaratına bin yıldır yüreğine uzanan ölü kadınım sevgili olmanın sıcaklığı dokunuyor sesimin tellerine aklımda tütün yanımda şiir biraz da umut çünkü seni alıp haraç mezat beynime satıyorum direndim ve emzirdim umutlarımı senin için içimde tanrılar pusuda kaç gerdan sunuldu ay vakitlerine azizelerin iniltilerinde saklandı sevda
kemirdi bulutların rengini çığlığım... şimdi mutluluk uzun soluklu gözlerimde günahkar bir şölen sevda sofrasına sunuldu galiptim delilo eşliğinde ve sen çünkü sen hoş geldin.
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
HOŞ GELDİN... şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
HOŞ GELDİN... şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
tebrik ederim HOŞGELDİN KADINIM Hoş geldin kadınım benim hoş geldin yorulmuşsundur; nasıl etsemde yıkasam ayacıklarını ne gül suyum ne gümüş leğenim var, susamışsındır; buzlu şerbetim yok ki ikram edeyim acıkmışsındır; beyaz ketenli örtülü sofralar kuramam memleket gibi yoksuldur odam.
Hoş geldin kadınım benim hoş geldin ayağını basdın odama kırk yıllık beton, çayır çimen şimdi güldün, güller açıldı penceremin demirlerinde ağladın, avuçlarıma döküldü inciler gönlüm gibi zengin hürriyet gibi aydınlık oldu odam...
kemirdi bulutların rengini çığlığım... şimdi mutluluk uzun soluklu gözlerimde günahkar bir şölen sevda sofrasına sunuldu galiptim delilo eşliğinde ve sen çünkü sen hoş geldin.
kemirdi bulutların rengini çığlığım... şimdi mutluluk uzun soluklu gözlerimde günahkar bir şölen sevda sofrasına sunuldu galiptim delilo eşliğinde ve sen çünkü sen hoş geldin.
Şiir fon ve yorum mükemmeldi haz aldım okurken / dinlerken Yüreğine sağlık Kalemin daim olsun üstat _____________________________________________Saygılar
ne kadar dirensem de sen diye çırpınır dillerim hadi gözlerini hibe et aklıma ve soluğum terk edilmiş ellere dokunsun kedilerin mırıltılarında sakladım vurduğum hüzünlerin cesetlerini unutma beni... çünkü ölüm dillenir fısıldarım kulağına kaç ten saklarım ah bilsen göl kıyısında göz çukurlarımı adam ıslatır al götür sevdam türkülerin kayıp nakaratına bin yıldır yüreğine uzanan ölü kadınım sevgili olmanın sıcaklığı dokunuyor sesimin tellerine aklımda tütün yanımda şiir biraz da umut çünkü seni alıp haraç mezat beynime satıyorum direndim ve emzirdim umutlarımı senin için içimde tanrılar pusuda kaç gerdan sunuldu ay vakitlerine azizelerin iniltilerinde saklandı sevda
Mahir bir kalemin yüreğimden çok çok manidar bir şiir okumanın hazzını yaşadım. ÇERÇEVELETELİM bu eseri. Tebriğimle Kul Figani
yanımda şiir biraz da umut çünkü seni alıp haraç mezat beynime satıyorum direndim ve emzirdim umutlarımı senin için içimde tanrılar pusuda kaç gerdan sunuldu ay vakitlerine azizelerin iniltilerinde saklandı sevda
kemirdi bulutların rengini çığlığım... şimdi mutluluk uzun soluklu gözlerimde günahkar bir şölen sevda sofrasına sunuldu galiptim delilo eşliğinde ve sen çünkü sen hoş geldin.
Yüreğine sağlık dizeler ve yorum çok güzel olmuş selamlar..............
Sendeki aşkı çok seviyorum aşkın için dik duruşunu çok seviyorum. Kurban edilmese dudaklarımız da doya doya öpüşebilsek ahir ömrümüzde sevgilimizle. (Kızma sakın bana neee.) :)
...
Seni seslendirmek her zaman büyük keyif. Çok sevgimle kal, mutlulukla kal güzel dostum benim. <3
HOŞGELDİN KADINIM
Hoş geldin kadınım benim hoş geldin
yorulmuşsundur;
nasıl etsemde yıkasam ayacıklarını
ne gül suyum ne gümüş leğenim var,
susamışsındır;
buzlu şerbetim yok ki ikram edeyim
acıkmışsındır;
beyaz ketenli örtülü sofralar kuramam
memleket gibi yoksuldur odam.
Hoş geldin kadınım benim hoş geldin
ayağını basdın odama
kırk yıllık beton, çayır çimen şimdi
güldün,
güller açıldı penceremin demirlerinde
ağladın,
avuçlarıma döküldü inciler
gönlüm gibi zengin
hürriyet gibi aydınlık oldu odam...
Hoş geldin kadınım benim hoş geldin.
NAZIM HİKMET