Yirmi yedi Aralık´tı
Ankara’ya kar yağıyordu
Üç gün vardı yeni yıla
Ve saatlerini kurmuştun yalana




Üşüyordum
Düşünsene hangi aptal hırkasız çıkar rüzgâra
Sayısını unuttuğunca
Hep mi aynı lodosa kapılır?
Saçlarımda sırıtıyordu avuçlarının bıraktığı sahte şefkat
Yönünü değiştirmişti tipi gözlerime birikiyordu
İki hüzün havuzunda yüzüyordu enayi aldanışlarım
Ellerim ceplerimde öylece yürüyordum istasyonda
Avucumda buruşuk ve sıcacık bir bilet
Ben yürüyordum karlı peronlar üzerime geliyordu


/Kibritçi kız gibi endişelerimi yakıyordum ardarda
Sen Moda’da levanten bir meyhanede
İhanetin mumlarını/



Sana geliyordum
Raylarda dağılmasaydı
Camdan bir misket gibi o kurşun
Ben ağlıyordum
Sen aynı saatlerde kahkaha atıyordun
Ben katıksız ve aç
Üstelik yorgun
Sen tok ve arsız


Yapayalnızdım
Onunlaydın
Ben seni seviyordum sen Onu..
Ben seni hep sevdim
Sen sevilmeyi


Paskalya çöreği kokuyordu elit caddeler
Süslenmişti kokinalar
Ankara beyazdı hiç olmadığı kadar
Masal gibiydi şehir
İçinde bizim olmadığımız bir masal işte
Başlamadan şutlanmıştık


Offf ben bu kitabı kaç kez okudum.
Söylesene aynı filmi kaç kez aynı heyecanla izlersin?
Yani sonunu bilerek.
Ben seni kaç kez okudum
Ve üçüncü koltuktan izledim bir film izler gibi hayatını
Yok satıyordu bahanelerin
Ben küçülürken
Sen devleşiyordun


Nefret etmeyi çok denedim senden olmadı
Bir bıçağın en keskin yüzüyle bileyledim maziyi yaralandım
Kan kaybettim
Olmadı yapamadım
Hatta daha çok sevdim
Ben kimi sevdim
Günlerce hatta aylarca ve yıllar sonra bile bu soruyu soruyorum kendime
Ben kimi sevdim?


Cevabını aynadaki yüzüme yapıştıracak kadar cesur değilim henüz
Elimle kapatıyorum dudaklarımı susturuyorum
Yani orada bile sana kıyamıyorum
Kendimle yalnızken bile
Yalnızlık dedim de
Ben seninle de yalnızdım sensiz de
Sen hiç bende olmadın ki
Ağlama duvarındım hepsi bu


Sakın bana beni sevdiğini söyleme
Unuttum gülmeyi uzun zaman oldu g ü l d ü r m e
Belki de bu kırışmayan yüzüm beni ağlatmalarına borçlu
Gözyaşı dediğin en doğal nemlendirici
Öyle değil mi


Kar yağıyor İstanbul´da
Dokuz mart iki bin on
Saat on beş elli sekiz
Ve yalanların bini geçmiyor artık

Çünkü uzun zaman önce biz a y r ı l d ı k...


de_soulmate
yirmiyediaralıkikibinon