Son yaprak düştüğünde soldu toprak Her hangi bir sonbahardan farklıydı kapanırken o gözler Önce gökteki mavi soldu ardından üşüdü güneş Aylardan kasım ve ortalık alabildiğine soğuktu Buz gibi bir mevsim rüzgarla her yeri sararken Hüzün bulutları kapladı birden bir hilalin aydınlığını Üşüdü işte GÜNEŞ’in teni…
Vapurlar sallandı Karadeniz’in hırçın dalgalarında Martılar konup ağlarken bir limanda Amasya’dan ilk sıcak nefes çekildi Erzurum’da eriyen karlar donmaya Sivas ağlamaya başlarken İlk yağmurlar kanla karışık yağdı yüreklere düşerken Ankara’ya derin bir pus düştü için için…
Yorgun yürekli bir savaşçı çekti içine özgürlüğü Ölümüne bir tutkuyla severken vatanı İnanmayı öğretti en başta giderken en önde Süngünün kurşundan daha keskin olduğunu o vakit öğrendi asker “Bir hilal uğrunaydı” her şey…Akif’in de dediği gibiydi Göğsünde kurşun yemiş köstekli saati taşıyan haykırdı ! “Ya İstiklal Ya Ölüm !” ölümse ölüm vurun tüm saatleri…
Ondan öğrendi askeri yaşatmak için savaşıp ölmeyi Çoktan biliyordu okumuş O komutan savaşla zaferin ilelebet olamadığını Ciğerindeki paslı saatlerini yağlayıp çalıştırırken Kurdu yeniden ülkeyi bağımsız olsun diye bir ulus Daha her şeyi yeni yeni aydınlanmaya başlatmıştı içindeki güneşiyle Bir bayrak bir liderle birleşip dünyaya sesledi.. “Türk Milleti zekidir…Türk çalışkandır..” Sesindeki yürekle satıhları silip dünyaya seslendi Selanikli
Son yaprak düştüğünde üşüdü toprak Yorgun bir saat sonbaharda durdu beş dakika geçerken Ona daha ulaşmak için çok şey vardı akrep ısırırken dokuzu Daha demincek Dolmabahçe ağladı sanki, birden bire bir milletle Sağanağa inatlar eksiklik başlattı Güneş çok üşüdü buz gibiydi her şey
Şimdi hadi gel desem sana Kurtarsan bu içimizdeki gecenin zifirisinden bizi Biliyorum ki gelemezsin Sen akılcıydın bilimseldin iyi ki öğrendim düşüncelerini Kahin gibi bize sözlerini bırakırken en büyük mirasını Muhtaç olduğumuz kan damarımızda aktıkça Düşüncelerinle üşümeyecek bu toprakta yaşayanlar unutma Atam
EY MAVİ GÖZLÜ SELANİKLİ ŞAHİN SENİ HERKES ÖZLEDİ HEMDE DERİNDEN…
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
SON GÜNEŞ... şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
SON GÜNEŞ... şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Şimdi hadi gel desem sana Kurtarsan bu içimizdeki gecenin zifirisinden bizi Biliyorum ki gelemezsin Sen akılcıydın bilimseldin iyi ki öğrendim düşüncelerini Kahin gibi bize sözlerini bırakırken en büyük mirasını Muhtaç olduğumuz kan damarımızda aktıkça Düşüncelerinle üşümeyecek bu toprakta yaşayanlar unutma Atam
EY MAVİ GÖZLÜ SELANİKLİ ŞAHİN SENİ HERKES ÖZLEDİ HEMDE DERİNDEN…
hayırlı geceler okurken gözlerim dolu dolu oldu inanın tüm içtenliğimle tebrik ediyorum sizi sevgi ve saygılarımla
SEN ÖYLE UZAKLARA DALARSIN'YA/MAVİSİNE KURBAN OLUNAN GÖZLERİNLE BEN HAYRANLIĞIMLA,TUTULUR KALIRIM SANA ATAM RABBİM MEKANIN CENNET OLSUN CANIM KARDEŞİM DUYARLI KALEMİN YÜREĞİN VAR OLSUN SEVGİLERİMLE........
Yarın on kasım Atatürk'ün anma günüdür.Atatürk'ü sadece ders kitaplarında tanımakla yetmiyor,bir öğretmen olarak anlatmaya çalışırken özetle onun hamuru vatan sevgisiyle yoğrulmuş,kendisinden yüz yıl sonra neler olacağını hissederek belirtmiştir. onun "Yurtta sulh,cihanda sulh "prensibi hiç bir devlet adamalarına nasip olmamıştır.O ekonumik için kominizmin en güzel tarafını ile kapitalizmin en görkemli yönlerini seçerek karma bir politakıyı sürmüştür.Onun devletçilik anlayışı ise paha biçilmez pozitif bir görüşü idi.İnsanların milliyetçilik anlayışının zamanla zayiflaması yönünde "devletin malı deniz yemeyen domuz" anlayışı lle 1950 den sonra devletin tüm gelirlerini siyasi bir anlayışla har vurup harman savurdular.1933 tarihinde bir altın 8 kuruş değerinde iken bu gün 650 lira olması düşündürücüdür. Onu tanımak ve anun ilkelerini benimseyerek cumhuriyetçilik ilkesi için "Benim naçiz vücüdüm bir gün elbette toprak olacaktır,lakin Türkiye Cumhuriyeti ilelebet yaşayacaktır" deyişi hafızalarda hala varlığını korumktadır Üzücü tarafı onun kemalizm bakışına leke getirmeye çalışan densizlerin sayısı her gün sayıları artmaktadır.
Aslında on kasım günü Atatürk'ü anarken onu yeni nesile aşılamak bir insanlık gereğidir.Zira ilk TBMM sini hep softa ve sakallılarla kurdu.O sırada istiklal savaşın top sesleri Polatlı'dan işitiliyordu.Onu istemiyenler sadece nasıl olsa bu savaşı kaznamaz anlamında Atatürk'ün istediği yetkiyi onayladılar.Atatürk meclistekilere "beyler biz savaşı kazanmak için değil ölüme gidiyoruz" deyişi hafızlarda silinmeyecek bir anı olarak kaldı.
Kutlarım bu duyarlı yüreğinizi. Sevgi ve selamlarımla can şaire...