mutlu sıklâmen zehri saf su oluk oluk akmakta yakışıyor rengi soluk benize gün pespembe
gölgeli bakıyor güneş ağaç altından çıkıp eğik dallarını kaldırıyor doğruluyor beyaz müge doyumsuz güzelliğiyle
sarısına çağırırken yer açıyor başında adını soruyor kuşlara ipucu davul zurna cevap orkestrada şakıyorlar hep bir ağızdan düğün çiçeği düğün çiçeği düğün çiçeği sınırsız eğlence
çiğdem ayaklanıp katılıyor cümbüşe öldürmüyor bulunmuş ilacı mor libası üzerinde halay başı, mendil elinde bir türkü dilinde
bugün cumartesi ve yine hepsinin zehri yerli yerinde.
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Kâbus Dünü Cuma şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Kâbus Dünü Cuma şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Ne güzel bir şiirdi Ebru Hanımcım.Her zaman ki özge şiir dilince .Çok ama çok beğendim.
Karşıt kavramları öyle güzel anlatmışsın ki... her güzelliğin içinde çirkinliğinde barındığı gerçeğini ...Ki bilinir estetik olarak doğanın bir armağınıdır en güzelidir çiçekler... onlar da bile zehir hala ( a 'lar şapkalı bu arada ama yapamadım ) hükmünü sürüyor ise... o güzelliğin altında ölümcüllüğü saklıyor ise...
diyerek ...büyük çok büyük bir soru işaretini bırakıp gitti şiir beynimin içine....
Amannnn arkadaşım aman.... öyle ya da böyle... biz yinee içini görmeyelim boş ver...yoksa kafayı yeriz :))) ne yapalım yaşamak böyle bişey demek ki... zaten demez miyiz yalandır diye... her ne kadar bir nefes sıhhat cihan' a değer denmişse de o da sonunda içinde ölümü saklamıyor mu içinde...
Biraz da kandırmaca işte kendimizi her şey...
Her daim güzellikler için olman, kalman, yaşaman.... gizli kapılarındaki çirkinliklerini yaşayarak bilmemen dileğiyle canım.
mutlu sıklâmen zehri saf su oluk oluk akmakta yakışıyor rengi soluk benize gün pespembe
gölgeli bakıyor güneş ağaç altından çıkıp eğik dallarını kaldırıyor doğruluyor beyaz müge doyumsuz güzelliğiyle
sarısına çağırırken yer açıyor başında adını soruyor kuşlara ipucu davul zurna cevap orkestrada şakıyorlar hep bir ağızdan düğün çiçeği düğün çiçeği düğün çiçeği sınırsız eğlence
çiğdem ayaklanıp katılıyor cümbüşe öldürmüyor bulunmuş ilacı mor libası üzerinde halay başı, mendil elinde bir türkü dilinde
bugün cumartesi ve yine hepsinin zehri yerli yerinde. ____________________Kutladım değerli kalemi güzel bir eser okudum yüreğinize sağlık saygımla...
öyle dimi şair, sunulmuş bize, muhteşem bir bereket .. bereket ki; kah olur elbiselerimizi -benliğimizi- ıslatır, yüreğimizi yıkar kah olur ekinlerimizi sular, denizlerimizi yıkar.. Cem'ine, cümlesine bin kurban düşerken, melekler eşliğinde ..
.....
bihaber olmak güzelliklerden bakamamak, gönül penceresinden ilişirken, her daim her lahza gözümüze gözümüz gönlümüz açılmaz zehri dolaşırken bedenimizde ..
ne dersin şair, bundadır belki de yağmurlar bundandır, yağmurlar eşliğinde güzelliği cilalamalar tazeliğinin korunmasını sağlamalar
sunuldukça biz insanlara, edası kılınsın, sarfı yapılsın, güne ve ömre katılsın ve çiçek misali açsın hep yaşantımızda .. kokusuyla da tütsülesin, elimizde avucumuzda ne varsa ..
.....
final ve başlıkta ki ters mantık örgüsünde anlatılmak istenen, daha bir kalıcı tesir eylemiş mısraları .. klişe olacak belki ama bu da görebilene, anlayabilene, yaşayabilene tabi ki de.. zira gerçeklerden ve güzelliklerden şaşmamak gerek ..