Okuduğunuz şiir 29.9.2015 tarihinde günün şiiri olarak seçilmiştir.
Dayanç
adından başlayıp tırnağında sonlanabilirsem zaferli gülümserim ki o uzun yolu sımsıkı boşluksuz doldurmuşumdur şüphesi ‘lâ’ huzurla…
pek az kadındır büyütür aşkı şeytansız aklı merhametin sığınağına saklayıp gücünü dallandırır budaklandırır köklendirir.
cennetdünyayı taşıyıp yorulanlara yatak yorgan değildir sevgilimim ille de sırtı ateşle ısınanlara alışanlara.
bilirim ferahtan da değil ya bunlar korkmalıyız sevgilimim sonsuz tedbirle.
sunucunun ‘hayat kazandınız’ haykıracağı bu yarışmanın ön elemesindeyiz hazırlıksız duyular bitkisel olana geçmişken toprak ucunda değil fikrimizin vallahi eyvahtır bu.
kabulsen çırılçıplak soyalım kıpkırmızı elmayı biçimsiz çekirdeklerini görene dek öyle alıcısız böylece çirkin dursun karşımızda.
karıncayı incitmiyor hırsıyla çalışan nefs diyorum uyumayalım uyanık kalarak duralım hani güneş bir gidecek sonra doksan iki saat… haydi sevgilimim unutmayalım olmaz ya olur belki bakmışsın geliyor doğumuzdan.
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Dayanç şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Dayanç şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Şiirin Ana teması MİM; O Mim ki Kâinatın Efendisi Sevgilimim
Birbirini sımsıkı kucaklamış iki kelime. Ehad , birlerin içine girmeyen bir tek! Ahmed , beşer şahsiyetinin övülmesinde kullanılabilecek en zirve kelime! İki kelime arasında sadece mim harfi ziyade Ehad kelimesine; mim harfini ekleyince Ahmedi görürüz. Mim boynu bükük bir harftir ; secdeyi sembolize eder Ehade ulaşmanın yegane yolu; Rabb ile abd arasına, Ahmed tarafından kurulan mim köprüsüdür. Ehad, tek yaratıcı, sevginin ve korkunun temel yöneliş mercii. Ahmed, Onun var ettiği insana bahşettiği güzel olan ne varsa hepsine malik olan sevgilisi. Secde ile, Ehade Ahmedin mimarisini üstlendiği köprüden varılıyor; Mim köprüsünden Bu özel sırrın varlığında Ehad ile Ahmed arasındaki bağı fark eden için, mim köprüsünün anlamı Arş ve ötesi kadar büyüktür. Ona, Onun Dostunun köprüsü ile ulaşılır. O, Odur ki, Kendini, Dostuyla ifade etti. Dostuna ve Dostunun dostlarına secdeyi, secde emrini yaymayı emretti. Kim Ahmedin mim köprüsünün mahiyetini bilmek isterse secde etsin, Ahmedin Dostu Ehade! Bu baş eğmeklikle Mim köprüsünde beşaretten sıyrılıp Rabbinin huzuruna Ahmedce ersin. Ahmed, örnek hayat, emsalsiz teslimiyet, varlığın şerefi Abide beşer Ehad, Ahmedin Rabbi Ahmedin Dostu Ahmed, Secde farkıyla beşer.. Ehadin önüne ümmetler seren, Ademoğlunun Efendisi Bildik şimdi Ehad ve Ahmedi Mim farkıyla Mim köprüsünden seyr ile.
______________
Ayrıyeten;
adından başlayıp tırnağında sonlanabilirsem zaferli gülümserim ki o uzun yolu sımsıkı boşluksuz doldurmuşumdur şüphesi lâ’ huzurla…
Dedin ya arkadaşım tam onikiden vurdun
_____________
Bu şiirde daha nice açılımlar var. O kadar güzelki Teşekkür ederim arkadaşım bu mükemmel şiire.
Düğüm gibi şiir yazan birkaçtan fazla bildiğim yok. Kendi adıma kazanım tabi. Hep özgün hep enteresan. Bilincinin altını kurcalamak güzel. En azından öyle hissetmek, yaz yine, hep. sevgimle...
OLdukça özgün bir çalışma. Dünümüzü ,bugünümüzü temelinden silkeliyor şair. Yaşamın içinde keşkeler, açmazlar çoğaldıkça hüzün bulutları da o denli çok çöküyor üstümüze.Bunun çözümü de belki de şairin dediği gibi ÖZÜ yakalamaktır.
kabulsen çırılçıplak soyalım kıpkırmızı elmayı biçimsiz çekirdeklerini görene dek öyle alıcısız böylece çirkin dursun karşımızda...... Bence de yapmalı bunu. Alkışlar güne taşınan güzelliğe
sunucunun ‘hayat kazandınız’ haykıracağı bu yarışmanın ön elemesindeyiz hazırlıksız duyular bitkisel olana geçmişken toprak ucunda değil fikrimizin vallahi eyvahtır bu.
çok anlamlı çok güzel dizeler tebrik ediyor duygularınıza sağlıklar diliyorum başarılarınız daim olsun sevgiyle kalın.
Merhaba değerli kalem. Eserin her zaman olduğu gibi, güzel ve demini almış bir şiir.Biz de bu güzel şiirini okuyor ve kutluyoruz, yalansız, riyasız.Gönlüne, ömrüne bereket. Kaleminin mürekkebi hiç kurumasın,ilham perileri ayrılmasın yanından,yalnız bırakmasın bir ömür seni. Bu şiir vesilesiyle seni,sonsuzluğun sahibine emanet ediyor, sağlıkla sağlıcakla kalasın diyorum.
Ne acıdır aslı bunun.. Dikkati çekip kâlbi dağıtan bu iki dize. Işığından çoktur sızısı. Neden ki uyarılsın “insanlık” –bu insan topluluğuna işâret değildir, insan özüdür-, felç geçirmiş uzuvların diriliş sebebi darbe gibi.. Neden’i niçin’i ömrün, sövdürür dâima.. Çünkü bilir kâlb, bilerek yaratılmıştır.. Bildiği gibi su’suz hamurun yoğrulmayacağını, susuz toprağın yeşermeyeceğini. Soruyorsak yâni, vardır eksik bir şeyler.. Ve çorak değildir hâtun, dediğin gibi olur:
“gücünü dallandırır, budaklandırır köklendirir..”
Görülmez zaferdir. Görülmeyene inanmak ise madam tam da senin ifâde ettiğin gibi “dayanç”tır..
Yaşamak keyfi, zannedilenin aksine daha çok görülmeyenden beslenir. Bilirsin, o kadar. Dokunamazsın, göremezsin.. Sevmek gibidir, yanında sabır ile ekmeğin reçelden tatlandığı gibi tatlanır. Yâni tabiî biraz acı reçellidir..
“cennet dünyayı taşıyıp yorulanlara yatak yorgan değildir sevgilimim ille de sırtı ateşle ısınanlara alışanlara.
bilirim ferahtan da değil ya bunlar korkmalıyız sevgilimim sonsuz tedbirle”
Biliyor musun, söylediklerinden sonra makalevâri bir söylence gereksiz.. Buraya kadar olan kısım.. Bilmem ki, soru sormayı sevmediğimden midir.. Soramadığımdan mıdır yoksa, sus yemiş bülbül hâlim.. Neyse de, biraz kendimim…
“kabulsen çırılçıplak soyalım kıpkırmızı elmayı biçimsiz çekirdeklerini görene dek öyle alıcısız böylece çirkin dursun karşımızda.”
Bu pasajda kilit körüm..
Yazdıklarını hep önce sen bana okudun diye mi yoksa sen okumazken de mi kendimden parçalar duyarım bilemiyorum ama bildiğimden memnûnum..
Sonra diyorum söyleşelim yine..
Bir damla kadar eşsiz şimdi gün, göğün ağzında..Pencere kenarında ince belli bardağın rengi ile yarının telâşı..Tam yaşamı sevmeye başlamışken sanki, dünya sanki güzel görünüyor gibi;
der iken âhh yağmur, yağmur yağmur gülelim..
Yağmur yağsın, izleyelim ve ben ince belli bardakta demlenmiş çaya nazar edeyim.. Ama söylemedi deme epey dalgınım şu ara.. Bak yine dinlemiyor beni, deme bu sefer..
Yazıklarını asırlar öncesindeki aydınların okuma hâli ile okuyasım olur hep. Okurum.. Dinleyerek..
Yaz hep –niye kaş çatma şeysinden yok şurada anlamam-
Sevgimle hep..
**Havin_** tarafından 9/29/2015 5:23:11 PM zamanında düzenlenmiştir.
'Aklımızdakileri okuyamayacaksa eğer, aynı masada oturmanın ne anlamı var..
Sonrakine kalsın, diğer sonraya , ertesine de sonra.. Varız henüz, gittiği yere kadar..
Neyse de..
"dur dinle sevgilim.."
'deyim.. Hem ne olmak. Şanki kuşlar susmuş, su akmıyor. Yapraklar dökülmüyor.. Beter dalgınım şu ara.. O dediğin yuvarlak, çok mu görüyor dersin bastığım toprak kadar yeri..
"söyle bunda benim ne günahım var"
çok güzel dimi.))
-yazılacak öyküm var benim, bitmeden ötmeyecek kuşlar..-
c.t unutmuyoruz hâtun..
Güzel bak kendine, o ses hep öyle canlı olsun yâni henüz saçlarımı dalgaya tutacak şiddete erişmediyse de o da olur inşallah.. Ümit değil mi nefes aldıran..
Uzun uzun cevap söylemeyeyim sana da şunu diyeyim ama hikayesine yazmayı unutmuşum halbuki yazacaktım demiştim…neyse bir dahakine ondan sonrakine kalsın nasılsa varız henüz...
Dur şunu da söyleyeyim ilk defa bir pasaja karşı sözleri merak etmişliğim vardı. Onu gördüm de var ol... sen bu yalan yuvarlağa hep lazımsın k-----m dedim. (niye tamamlamadım biri var hep der ya 'ah nazar ah' )
direnç,dayanağını en doğrusundan bulabildi ise dünya yalandır gibi bir boş vermişliğe,arabesk hüzünlere ve umutsuzluğa dair söylenen tüm söylemlere bir bir dur der ve setlerini bir bir yıkar doğrusunu yalanından arındırıp ufka bakabildi ise güneş ona yine doğar son nefese yakın olsa bile hayat (ki her an öyledir) kazanç görülür
bilineni kendi dilimce deyiverdim acizane gittim ..sevgili'mim güzeldi şair tebrikler :) ..
Ellerinize yüreğinize sağlık çok güze mükemmel tebrikler sonsuz saygı ve HÜRMETLERİMLE...