Aşkın KanadıElinden tutup mavinin utangaçlığını beyaza açılan kanatlar çizer aşk uzak iklim aynasında ala yeşile bezenip en leylim mehtaba ay’kırı düşler kurdurarak birçok tomur kaptırılır fazla nitrit az oksiyen bileşimli uzaklıklara sahi bu iklimden göçün kaç’ ı var’dı suya inmeye kaç var suya inmeye kanar kandırır kandığına yanar yandığını kanatır ısınılmaz kıvranarak çağrışarak Kâfiye değil suyu aradığından biraz sanıdır sancılıdır ve kansız bir eylül kuşatması ilanıdır aşk sulardan geçilir durgun erinmemiş sulardan ki eğrilmeden taşımaya gidilmez büyük sular yunup kurunmadan geçilmez göç yolları değişir iklim başkalaşır işgâl altında karartma günlerini mumla aratır aşk yarin göz ucunda saklı ben burçlarından soluksuz uçurur çıkmazlarından cem kan’adını kırmızı ister aşk Sulardan geçilir deli divâne sulardan yitmiş benden izlere tutunmadan göçülmez bin sancılı avuntuyla dönen süphan başını gül kanatan Muş ovasına yas’lamaktır aşk aşk ak sularından içirir leyl boyanır kızıla alazıyla çoğalmadan dönülmez derin sular vurgun yemeden geçilmez 07.2008-2009 |