Kapı Ardındaki Gülümseme
Sen giderken…
Kapının ardında kalan ben, Kapı kilitli, Gidersen ulaşılmaz olacaksın Kalırsan belki bir boşluktan sızar seni özleyen sesim. Sesimi gönderirim sana Nefesimle en derinden Kapının ardında kalan sesim, Yetişir mi sana gidene kadar? Uçurumun kenarındaki sessizliğimde Bir kapı gıcırtısı ayrılık Sen giderken ardından Tüm kapılar aralık Gözlerimden düşmek üzere sensizliğim Buhar olur yokluğunun cehennem azabında Çenem kilitli, Ellerim kilitli sensiz avuçlarıma Bir öksürük boğazımda Ciğerimin sen yanında Kopmakta parçalanarak Kapı aralığı Ardındaki uçurum Giderkenki sesim kısık Kapı aralığında kıstırılmış Bastırılmış sesim, Boğulmuş öksürüğümle Ciğerlerimden çıkıyor adın Paramparça Adının dışarı dökülen hali Hiç de tanıdık gelmiyor yüzüme Adının parçaları karıncalar boğuşurken Ağustos böceği misali izliyorum Adın tanınmaz oldukça ciğerimin parçaları yenileniyor Sûni bir sevinç dokunuyor dudaklarıma Ardından gelen gerçek hüzün oturuyor gözlerime Kapının ardında Kalan bedenim uyuştu sürgün yüreğimin dikenli tellerinde Fikirlerime batan telleri hissedemiyorum Aklımda gezinen yabancı uyruklu düşünceleri tanımıyorum Bu gidişin ardında oynanan filmin sonunu da biliyorum Kapı açıldığında uçurum Gözlerim çoktan taşındı uçurumun en dibine Geriye bir tek düşmek kaldı Düşlerimizden düşeceğim Aklımın her çıkmaz sokağının sonunda Giderkenki kapı çarpışın var Ve sokağa çıkma yasağı Çıkarsam eğer her köşe başında cellat Çığlıklarım yenik Kapı kapanır Her kapandığında kapılar Pencereler çarpar Bir düzen devam eder Ezelden beri kurulmuş yalnızlık Yalnızlığıma eşlik eden kapı sesleri Pencereler yetmez yalnızlığımı dindirmeye Etrafı seyretmek ne gereksiz bir hareket Yarın ölmeyi düşünenler için Anneden kıza geçen bir terk edilme duygusu belirir hep Her kapı kapandığında Pencerelerin çarpma sesi yetmez unutmaya Beklenen telefonlar gelmez Her gün biraz daha yalnızlaşırız Kapının çarpma sesi unutuldukça Kapı kapanıyor Arkasında gizlenmiş duygular sıkışık Anılar sırılsıklam, kurtulma şansları yok Bir güneş arıyorum yerdeki tahtalara uzanan bedenime Upuzun seriyorum tüm gidişleri Bir güneş arıyorum Gülüşümü ödünç verecek Gülüşümden soyunamazsam uyuyamam Uyuşamaz yüreğim Bırakmalıyım bu gülmeleri Sahibine Güneşten kalma bakışlarımla Süzülüyorum uzaklara Gülümsemeden Ruhum göklerde Yirmi Sekiz Eylül İki Bin On İki 19 00 Nevin Akbulut |