Gelmediniki lâflardık hani gelmedin eski türkülere gitti aklım hani arabesk de olsa dinlerdim yanımdayken huzurun kocaman bir gülümseme ışıtırdı içimi ilktin sondan önce bir karpuz getirirdin samanlıktan samanın para etmediği günlerde kızarırdı ellerimde yüzün her dönüp arkana baktığında daha mutlu yürünürdü yollar içim karardı,dışım siyah bağladı çocuk değilsin ki elinden tutup bırakmayayım girilmez yazıyor bütün kapılarda kilidi anahtarı sen duygularımın sen gülümsersen sanki ülkem gülümser mutlanırım yani balık olsan yakalarım denizine oltamı atıp,tutulmazsın kaygan dünya gibi kaygan gidişin dökülür dilsizliğinden insanlar susar aşk da senin susman gibi bir ölü toprağı üstlerde silkelerim gelmedin eylül bitti bitecek bir karınca gibi hazırladım kışlıkları sadece ev koktu evim kuru yapraklar uçuştu balkonuna bir tanıdık kedi takıldı peşime geldi kapıma kadar ayağa kalkacak durumun yok belki biri tutup kaldıracak elinden ülkem misin? 28. 9. 2012 / Nazik Gülünay |
Ne kadar güzel resmettin öyle canısın
sevgili Nazik hoşca kal