Okşama senokşama sen ellerin tutsak eder tilki kunazlığında bakışların öldürür geleceği yazarım katleden ellerinin düğümünü düğün sende üstüne oturarak bütün kitapların sindiren her geriye götürdüğünde ülkemi yeni bir sayfa açar sivil giyinmişken askerler okşamana kapısını örter halk çözer düğümü yüzüne çarpılır düğünün ne kadar sayfa açsam senin yüzün ekmeği önümden çeker dürer başka defterleri çırak kalır ülkemde işçiler sahibi olamaz hiç kimse ellerinin emek gökyüzünde parlayan en parlak yıldız sahipsiz ya da "her şeye sahiplerin" elinde ucuz amele değer/sizler üç adama konuşmak kolay halka dönük sırt ile demokrasi s/avunma sen bayrak inmez v/atan b/ölünmez! 26. 9. 2012 / Nazik Gülünay |