yok! üşümüyorum sana öyle geliyor! dünle kavgalı sezgilerim öykünüyor azıcık içimin rafları dağınık biraz, hepsi o üzerime aldığım hafiflikten olsa gerek! hem, sersemletir diyor takvimler kesici mevsim soğuğuymuş bu!
. . .
aslında, doldurulmamış adımların kokusu bunlar anne öpüşürken yürüyen kaldırımlar, o izle hâlâ sere serpe aslında, izbe bir kente söylenecek en acı söz düştü yineanne! -hoşça kal dedi ve gitti yine- içimle konuşuyor dilim ama sen bunları duyma anne!
hayal olsaydı keşke yitik bir yetim sancısı ya da söylerdim o zaman sana ama sen merak etme alıştım nasılsa cinaslı cezirlere korkma, bulurum ben yine yönümü hafifledikçe gün dönümü merak etme!
yine şaklatır birazdan karanlık kamçısını yine giyinirim üzerime yalnızlık tabancasını
bakma bana öyle şaşkınım işte huzurdan sıyrık tarıyorum saçlarımı geriye ve kemirgen bir tuhaflık yağıyor bahardan yine yok! yok, sana demiyorum anne!..
bunu da duyarsın eminim yokluğa yürüyen! o paçasız ayak seslerini dar heceler kıymık kıymık batarken boğazıma közler, üzerime üzerime geliyor anne ayrılma yanımdan bir süre bir müddet dayamalı sönmemiş harflerim sırtını ana hecelere!
hiç sormadım belki şimdiye dek ki; kaç baharlık can vermiştin bana! ve sen öğretmiştin bana hatırladın mı? iyi gelir diyerek! gidenin ardından, ayak izlerini sulamayı! az evvel süpürdüm yine kapımın önünü siyah renklerle ve ardından bir maşrapa yüz döktüm! ılık bir telaş ve kallâvi bir kahır birikintisiyle
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
İzbe Bir Kent Söylencesi şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
İzbe Bir Kent Söylencesi şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
hiç sormadım belki şimdiye dek ki; kaç baharlık can vermiştin bana! ve sen öğretmiştin bana hatırladın mı? iyi gelir diyerek! gidenin ardından, ayak izlerini sulamayı! az evvel süpürdüm yine kapımın önünü siyah renklerle ve ardından bir maşrapa yüz döktüm! ılık bir telaş ve kallâvi bir kahır birikintisiyle
söylesene, yine i y i g e l i r mi anne!..
alkışlar yolladım gönül dolusu tebrıklerimle! iki şiir yüreğe!
"ve sen öğretmiştin bana hatırladın mı? iyi gelir diyerek! gidenin ardından, ayak izlerini sulamayı! az evvel süpürdüm yine kapımın önünü siyah renklerle ve ardından bir maşrapa yüz döktüm! ılık bir telaş ve kallâvi bir kahır birikintisiyle
Şiir ve yorum doyumsuz olmuş yudum yudum içtim her dizesinden.... İzbe bir kentten geçiyorum sahipsiz vekimsesizim ayak izlerim silik, geçtiğim her yerde hüzün kokuyor anne diyesim geldi...
bir damla hüzün bırakıp gitti..ama hüznü seven bir şairim..tortusu yakacakmış, varsın yaksın diyorum Nebiha Hocamın nefesi nasıl da örtüşmüş şiirle yine güzelliği yine muhteşemliği sermiş her iki yürek bizlere ayakta alkışlıyorum
Siirin sesi
Oku ki bosalsin hayatin zehri
Mukellef ve daimi
Hem siir hemde sahici
Daha ne ister ki bir insan
-ben bilmem
Eyvallah usta..