Belki kalır tırnak arasındagüneşe geçişliydi köprüler düşler güne gebeyken sen yüzüme yansırdın sapandı kirpiklerim çatallı evet…ama… yaşlarım olmamalıydı taş beşiğime saadeti asmışken annem ne zaman döküldün heybemden bir süre hatırlayamadım… bağışla. belki toynağı çamurdan oyuncağımda unuttuğum atar damardın belki günün esmerliği çökerken düştün ellerimden. kırıldın kavga ettim bahtıma darıldım. yağmaladım günleri acımadım morlukları yağmurla sakladım kaygıya kapı açarken ben belki yolcuydu soluk alan küflenmiş hanımdan tırnağım geçtiğinde sırtına kopmamıştı henüz takvim yapraklarından soğuk bir sonbahar da olsa belki sırtında kaç yıldız saklar anne, kesmemi isteme tırnaklarımı. belki bir daha dönmez geri. ya üşürse ellerim. Blackless |