Boyalı Kilim Ucundaçabuk eskir garibanın kilimi zenginin de parası derlerdi … kenarları saçaklı eski kilim sarardı taş kaldırımda gölgesi çizelgemin boyalı. eskil şarkılar, yitik kent baharlarında kırık bir aralık. zift dökülmüş dudaklarda saklı bir sufle ver sen unutkan süslü kâğıtlar söküyorlar beni kendilerinden bir o yana bir bu yana kaç sığ cümle düşer geceye söz duramaz ayakta dökülür önsözlerim başı boş mısralar ıslak kargaşalarda bunca güz… yanık yapraklar, çiçekler ölü tahammüle ağ dokuyor zamanın dölü nasıl dayanır sularım çıplak haraç-mezat yırtık yamalar daral sokağında yapılan usumla sessiz ittifak baktıkça güneşler batmadan bağlayıp mısır püskülü aya mümkündü düş ıslatmak ağızda şimdi avuçlarımda rüzğarlar aşina yüzler. çiçek kurutan eller var ter yüz olan uçurtmalar da şeytandı kırılmadan şimdi balkonda hiçbir şey büyüten saksılar dört başı mamur kırıklığın yorgunluğunda çiçekler açar günden silinirken yüzüm yeniden aşka doğar .sonra kokular uçar kollarım tüydü ve çoktu gökyüzü sahi… nasıl saklanırdı gül kokusu palyaçolar ağlamaz. gölgem bölünmezdi avutulurdu da serinlerdi bu haram kızıllığı şimdi sular da güneş yanığı ömrümü göğe ser ıslak şafak göçebe şairden kalan kıymıklar bunlar kilim ucunda örgülü acısını kutsuyor acıtarak Blackless |
ŞİİRDE USTA BEZ DOKUR, BENİM GİBİ ACEMİLER DE LAF DOKUR.TEBRİKLER+5