Avuntu Tutar Benibu yakaya yağan sabah yağmurları hala vakitsiz türküler dillerinde ezberi unutulan eski iki sınıra sıkıştıran bildiğim renkleri göz suyu bu dilsiz damlayan geceye güneş sarısı. çılgın mavi şimdi de siliniyor kırmızı sanırım ardımda yok. hiç kalmadılar orada çalınan kemanlar sancılı hep yanı başımda yaprak dökümüne karşı inatçı tutunan bakışlar da vedalı bir ayağı kesik serçeler ağlıyorlar asfaltta işte… buz keserken tüm yeşillikler kızıla boya. hoyrat değil soluk bu bakışlar. kızıla düşlere seriliyor canlı hala ay ışığı nasıl anlar bu eller kırmızı bir yalnızlığı akşam vakitleri bir hoş bırak ardında çığlıkları artık dünden kalma bu günler sarhoş durma tütün bas yaralı serçeler yaralı bahar sabahları durma sende çiğne sınırları zaten tanrılar çıldırmış kırmızı kan nicedir akmış aksın bırak… şafak sökümü deli kısrak tüm suskulara inat ya dağ gibi yaslan ısıt gövdemi üşüyen düşlerimi ya kapa gözlerini avuntu tutar beni Blackless |