Cinnetsırtımızı terk etmeden gök kuşağı ve almadan gözlerimizin rengini kara derili adamlar fırlardı yüzümüze gündüz zamanı akşamdan kalan yıldızlar. Kapılarımız açık kirişlerimiz sağlam koyundaydı uykular, buruşuk olmayan çocuktuk işte saman yoluna koşan. tan yeri olmadan da doğardı sabahlar. yaz mevsimi çekerdi bizi yakamoz avı akşamları kış gelince ellerimizde soğuğa sapan, çatal dilli ve fırlatır atardık hüzünleri martıları emzirirdi deniz vakit süzülür şafakta açardı gül anlatamam ki hikayemi… şiir yazarım sadece hepsi acılı bilseydim senaryo yazmayı kesin sinemaskop dizi yapardı televizyon paşaları karnımızda çalardı zil kulaklarımızda değil şimdi mi? bahar mevsimi göğsümde rezil bedenim öfkeye köle içinde hainler patlıyorlar günden güne bir bir kanatları kırık martılar bu zamanda asfaltta ağlıyorlar denizde çığlık çığlığa uğultular ayaklarda şangırdayan prangalar gel gör anne… bebelerin saçlarında karlar var kov tüm esmerleri yeryüzünden görmüyor musun yalnızlığı karıyor eller dudaklarım sukuta mabet sustukça birikirti cinnet anne neredesin durma…! bir parça çığlık sür damağıma gırtlağım dolu yakındır patlar namlu yıldızlar toplanmış gel yak ışıkları parlak kırmızılar sarsın çocukları ay ışığı üzgün her gece boynunda dar ağacı aşk firari leylalar hasta yeter…! anne de hadi kaç vakit kaldı bulutlara kavuşmaya Blackless |
masum bir kara çocuk
elinde kuru ekmek
hava soğuk
koynunda sırtında yok gocuk
masum bir kara çocuk
burnu ıslak
bedeni titrek
beyni yüreği ürkek
masum bir kara çocuk
kan kokulu dünyada
kan köpüğü bir ölüme yakın yaşmakta
ve genç Ömer nedendir? diye ağlamakta
ÖMER YILDIZ
TEBRİKLER