Issız Hayatın Resmi
Kucak dolusu sevinçlerim vardı
Hayatın cilvesiymiş Dört yanı keder sardı Kurumuş güllerin dikeni Parmağa batsa da acıtmaz artık Nesli tükenmiş insanlığın Darağacında çaresiz bekler gözlerim Avuçlarım göğe doğru durmaksızın dualardayım Son bulmaz, bitmek bilmeyen dert deryasın da Savunmasızım, sığınağım yok Su olup akan saatler arasın da Affı yok ayrı düşmüş geçmişe özlemlerin Bir garip yolcuyum, ıssız hayatın ortasın da Giderken, teslim bırakılan bir beden Toprakta can bulmadan eriyip giden Doğmamış günlerin efkârıdır ruhu saran Çıkmamış candan kesilmeyen umudun aynasıdır hayat Sorgusuz yaşanmazken, ekilmemiş yarınlar Ensesi kalın bir düştür çaresiz, bekleyişler Esiri olunmuş, kimsesizlikten doğar Yüreği köze çeviren ömürdeki belirsizlikler Sev, söv neye yarar Neşesi yoksa günlerin Pamuk ipliği yaşamın, inceldiği vakit Kararır insan yanım, dünya ya küs gider İzinsiz yaşanan, eskitme günlerin Kâbusudur dolu dolu sevmeler Tutunulamayan hayatı, parmak ucundu yürüyorum Düşürme beni ey tanrım s.ç |