2
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
1415
Okunma
Sardı yeşilin kokusu ten ardı yaraları
Ilık akşamların buğulu saatlerinde
Dizleri tutmazken sevdanın
Hor görülmüş kan çiçeklerinden dökülür
Gönül kırıklarının parçaları
Hırpalanmış yürekten kalan enkazın rengini
Maviye boyadı yar ansızın
Dil sürçmesi sanılan ayrılıkları
Sürgün edip zindanlara
Sürer kirli ellerini, yamalı hayatlara
Cesur harflerin çıplak fotoğrafı, usulsüz gözlerde yayınlandı
Düşerken iki kaşın arasından yalancı terler
Ezilmişliğin sahibiydi, ezerken avuçlarıyla
Ömrün orta yerinde, sahipsiz yarım kaldı
Göç etmiş hayaller
Birkaç konuşmadan ibaretti, yalnızlığın birikintileri
Y/arsızlığın karanlığını sarar saf rüzgârlar
Kuyusunda zevke takılmış günlerin
Bereketi bundandır
Suçsuz, idam edilen sevda çiçeklerinin
Kamburu çıkmış özlemlerin suçu yoktu
Avuntudan kalma tekrarlar düşer asık yüzlere
Kimsesiz ve mağrurdu, aşk denilen üç harfin büyüklüğü
Çünkü o da hep yalnız ve çaresizdi
Yalan dillerin ağzında
Alışılmış hikâyelerin başında gelir çoklu sevmeler
Tadı kalmamış eskisi gibi mutlu sonların
İşte bundandır ölüp ölüp dirilmeler
s.ç
5.0
100% (6)