Başucumuzda Kumral Kanatlı Kentlerin Bekleyişigün batarken ben sana ışıldarım bak zaman nasıl geçti paylaşmaktan kalmadı yüreğim sana gri evlerin tütsülü şarkısı unuttu bizi kestane saçlarını öyle yana yıkışın gibi güneş sancısında batan günün bulutların ucu titrek titrek değer sana kestane saçlarını öyle arkaya atışın gibi içimizde oyun da bitti lise özlemidir acı çekmek şarkımız dilden dile konar göçer sevdalı biz unutmamaklı utangaç öğrencisi yılların sokak soğuk biz sıcak solumaklı özgürlük düşkünü kuşlar derdin sığırcıklar yuva yapar siluetimize çarpan nefesimize okul dağılır sınıfta kalırdı bakışlarım senli senli çağla ağacına sarılmaktır zamanı düşünmek sıska gülüşlerimde yıllarına akar dudak büküşlü iç burukluğumun ilaçsız serzenişi dağların ötesindeki kızıllığına şimdi tenini çizen bir acıdır oluk oluk aklına gelişim üstelik akşamüstü günlerin senin ellerinin bensiz evinde yanıyor cayır cayır istekli bir grev meydanıdır artık yalnızlığımız ortalık süt liman olsa biz cehennem avlusunda iki asi asi olmak ölmektir yaşamın iyiliğine yasal olmayı başaramadık bildirimizde kar yangını derin başkaldırdık bölüştük ömrü ömürle başucumuzda kumral kanatlı kentlerin bekleyişi balkon ağlayışlarında esmer havalı isyandır sevmek kan otursa da eğleştiğin uykularına kağan işçen... |