Güç doğdu güneş / 1yerlerde sürünen sümüklü böcek değilim çocuk zıplamalarım vardı başı bulutsuz şimdi tozlu asvalt yolda oyunlarımızın hayaletleri cıvıldar gerçeği yansıtmıyor aynalar benim çizgilerim değilki bunlar sonsuz bir yalnızlığa boyamışlar insan ustabaşları kenetli dudaklarım bir çiçek kokusu bir kuş ötüşü insan sesi açacak ama siyah kara tahtadayım keçeleşmiş koyun yünü bilirim silecek adımı çiçek aşklarım duruyor topraktan çıkacak tohumda heykeltraş ellerim yer altında yağmur yağıyor yağmur yağıyor sözü ağızlarda herhalde iyi donattılar sofralarını kime yağıyor yağmurlar kime açılıyor ardına dek kapılar kimlerin çocukları en iyi yerde askerlik kime sokağa baktığımda sereserpe yürümüyor hiçkimse parlak değiller bahar kırları gibi haber salsam güneşe ya da Tanrı’ya eşit olması ayıp mı insanların ah beynimin ince kıvrımlarından çıkan ince düşünceler parmaklarına bak da gör eşitliği nasıl yazacaktın yazıyı şimdi ağaçlar gibi yaprak döküp yenilenen kök salmak yolunda veren toprağa bir şiirin arifesindeyim eşkiyaların önünü kesen Nazik Gülünay |