Ömür Göçeği
Ömür hayli yorar oldu
Dokuz altı yolların ecel sokağında Adım başı sayarken dertleri Dön dolaş infaz durağına uğrar oldu Hüsranı büyük iç acıtan yaraların Ağır bedeller ödetirken Doğum cetvelinin üç yüz altmış günü hezeyan da Heybeti kalmamış bedenin ağrılı zamanların da Onca yıl ne eyledin ömür göçeği Ayaklar tutmaz biçare halim Kırmızı karlar düşer Eylülün sıcağına Bundandır sahte gülüşler düşer ocağına Yamalanmış beyaz, düşer siyahın en karasına Gül yüzlü yârin heybesi kederle dolar Azığını almamış yarınlar, kara bulutlara uğrar Adını anmadan ecelin, göz pınarları yağar Gül yüzlü yârin heybesi kederle dolar Gönül sus, sus ki düşmesin ateş ana kucağına Toprak kabul eylemez, zamansız kollarına Yağmurun rengi yok ki, çiçeğe düşsün Ömrün hesabı yok ki, hayat bize hep gülsün Ey ölüm, adın bize uzak olsun s.ç |