Ve Yarından
Yanaklarıma yalama bir hüzün oturmuş,
Sürekli ıslaklık veren gözlerim. Yanaklarıma yol etmiş, Gamzeme yer etmiş ve daha çukurlaştıran Damlayken denizleşen Bir ıslaklık var yüzümde. Islaklıklara aldırmadan kocaman gözlerim Yağmurlara aldırmayan yüzüm daha dik Yarımını sakladığım gülümseme Son süratle geçiyor yüzümden, Örtüsüz yüzüm, Öyle olduğu gibi açık Saklamıyorum gamzemde biriken yaşları Ve çukurları. Islandıkça gamzeleşen yanaklarım Gamzeleşen yüzüm çukur. Söylemiştim, Seni gamzeme gömmek istediğimi Bu ıslaklık bu yüzden Toprağın altından seni ıslatmak için Susuzluğun için. Kendime yazsam da tüm şiirleri, Şiirler senin için. Sensiz başladığım her şiirin orta yerine gelip oturuyorsun Aldırmadan ve sormadan, En derin yerine En can alıcı kıtasına. Günah geçirmez yüreğimin odalarına Tek hamlede girmiştin Ağırlığın yüreğimi ağrıtıyordu Boynum yüreğime doğru bükülüyor Yüreğimden kırılıyordum. Yüreğim senle dolarken Gözlerimden süzülüyordun. Öperken ruhumun suskun dudaklarından, Bir elif miktarı nefes almak yetmiyordu artık Dört elif miktarı nefesimi tutuyordum. Suskunluğu bozmuyordum artık Bir şeyleri düzeltmek adına Susarken de özlüyordum, Öperken de. Çocukluğumun ikiye bölünmüş yerinde, Makamlı hüzünler biriktiriyordum yalnızlığıma. Parmak uçlarıma basarak ilerliyordum Zamanın beni hızla savurduğu yıllardan Ağıt yaktığım çocukluğumla birlikte Geri sayım uzaklaşıyordum günden …Ve yarından. Aynaya bakamadığım zamanlarda, birikiyor aynalar Her biri keskin bıçaklı birer katil Çocukluğumu öldürmeye çalışan Baksam katil olacak aynalar, Baksam kırmızı olacak her yer. Altı Eylül İki Bin On İki 11 30 Nevin Akbulut |
Tebriklerimle
Saygılarımla
İsmail Yılmaz