Dostlarımızın bize gösterdiği sevgiyi abartmamız, duyduğumuz minnetten değil, takdire ve sevilmeye ne kadar layık olduğumuzu herkese göstermek içindir. LA ROCHEFAUCAULD
Paylaş
ve hep göğsümüzde beliyorsak yarınları yada kaşlarının alınganlığı var birde Türküler duvağını düzeltme telaşında akşamın bir merdivan kuşu çıkıyor içimden kopacak diye içimden kartal çölde üşüyor içimde iklimler
Ve ten / örtünüşlerinde yücelenler Ve öpüp kaçtığımız heykeller Görücü usulü hayatlar; bir kadın. Adam; usulsüzce bırakılmış resimler Uzaktan sustuğumuz ışıklar; Bir yanım mavi bir yanımda dereler...
Uzaktan çok güzel görünmüştüğünüz ; Sarrafın zamanlarda kalmış iki anı olmalı. Ey dursul dininin kutsal solucanları ! Bizi de yiyin.
TÜRKÜM DOĞRUYUM AMMA VELAKİN Almıla gelsin de sonunda Son verilmiyor bu oyuna Misal üstüne misal
Rakı sofralarının sırma bıyıklı masalı saraylı kadınların düşlerini süsleyen erotik nazarlık, sûfi dudaklardan keman yayı kırılıyor kanunda Ömer Faruk Tekbilek çıldırıyor Toros’ta doğruluyor, arkaik süsleri haremin ve kazanlarda put pekmezi ağarıyor ihtirasın
bir çift göl olup seyre duruyor kadınlar usta kalçalarıyla, gizleniyorlar kıvrımlarına Uygur nihilist bir yaşama keyifli nargileler gibi sunuluyorlar kervansaraylar çiziliyor düş görümlüğüne
safi bûselerle dokun ey sûfi Ruhî de yanmada Güneş gülüyor Okyanus taşıyorum sırtımda
biliyormusun bunlar Asya’nın fotoğrafları
varmaya iki centim kala yakalamıştım yolda Şimdi burada değilsinya Parlak renkler soluyorlar işte… sarkaç dönüyor içimde On dört motorlu ama ah ! Bu geçen bir vantilatör Cennette polis karakolu
Bir planım tüm dileklerinin feshine içinden yürüdüm geçtim Ama beş santim tarafından kaçırılmış ağzını tutamadım Belki sen ve ben uzak yanında koşmak düşündüm Ama soğuk bir gözünün yırtık olduğunu anlamadım
omuzlarına parmaklarımı değdirdim daha fazla ordu yada ne tercih edersin ? Sevdiğim çok fazla karıştırdık dünyayı yaşıyorum ve nerede kim ? olduğumu unutmadan eee aylardan Nisan Günlerden Sen Sana çok uzun şeyler geriyorum çarmıhta alışık olduğum seyler ipliklerini kilim yapıyorum içimin
Oysa sövülmüş peygamberler gibiyiz En yadsınamaz tanrılar Masada bir parazit olarak yaşıyoruz Ve bir kaç korkunç Krezüs, Yaşlı cinlere layık vassal Sövüyor sevdiğime Ve seviyor sövdüğümü
Dalacağız yakında soğuk bir karanlığa Elveda kısa yazın parlak ışığı duyuyorum düştüğünü bir cenaze gibi Kaldırımda çınlayan kocaman ağaçların Artık bütün bir kış öfkeye dalacağız tüyler ürpertici ritmi soğuk havaya Ve kutup cehennemindeyse güneş içimde kızıl bir blok donuyor artık
ürpererek dinliyorum her yaprağın sesini kurduğumuz iskeleler göklerde sağır artık ruhum bir kule gibi tamamen yenik rüzgar darbelerinin yorulmaz öfkesinde Sanki sarsılıyoruz bir monoton şokla bir yerlere çivili kocaman bir tabutta Dün bitmeden yaz şimdi sonbahar bir gizemli ses ayrılık çanı çalıyor
seviyorum gözlerindeki yeşilimsi ışıkları ol manzara şimdi yanlızca kekre Ve hiçbir şey, aşkın yada yarin yüzü bile Deniz üstü parlayan bir güneş etmez Her şeye rağmen bir anne şefkatiyle Hatta bir nankör yada alçak bir adam bile dost ya da düşman bir anlık hayat Muhteşem bir sonbahar veya günbatımı eder
Kısa misyonu hayatın aç gözlü mezar bekler Birak dinlensin alnın kucaklarımda Tatmak niyetiyle beyaz sıcak pişman bir yazı daha sarı ışık hüzmesi geçen mevsimler kadar
baharın saçları aktı yastığımdan Uçları kırık yapraklarının renkleri yalaz dal uçlarından tuttum güne baktım, gün ellerimden aktı saçları beyaz bir geceye yanıktım yaşamak deli gömleği giymiş bir ahmaklıktı ellerimden düştü bahar saçlarımdan yastık
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Gözlerinin küssss görümlüğü şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Gözlerinin küssss görümlüğü şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
omuzlarına parmaklarımı değdirdim daha fazla ordu yada ne tercih edersin ? Sevdiğim çok fazla karıştırdık dünyayı yaşıyorum ve nerede kim ? olduğumu unutmadan eee aylardan Nisan Günlerden Sen Sana çok uzun şeyler geriyorum çarmıhta alışık olduğum seyler ipliklerini kilim yapıyorum içimin........
harika dizeler,inciler döülmüş sayfaya.... kutlarım...saygı ve sevgiler..
Eklediğiniz şiirde çalıntı olduğu tespit edilip,
tarafımızdan üyelik onayınız iptal edilmiştir
Edebiyat Defteri Yönetimi