DÜŞ OLSA/biz/im olmayan dünyayı sahiplenmeye durduk ensemizde duran ölümü unuttuk/ ne yana dönse aynı dilimdekiler kalem/ kurşun /im/den taşan yalnızca kan/lı hüzün damlıyor hangi kara söz yakışır beyaz sayfaya söyleyin göz dayanmıyor artık allara sarılmış sandukalara /barut kokusuna aldırmayanlar kardeş kavgasında para akıtırken silahlara olukla hayatın arka sokağına terkedilen ve açlıktan kemikleri dışarıda ölüme mahkûm çocuğu av gibi gören akbaba nöbette beklerken sindiriyor vicdanları bu resmi/ kan kusuyor dünya bitmiyor hâlâ kurnazlık oyunları bebelerin süt kokan ağızlarında yoksunluk ağıtları çoğalıyor seferberlik dağılıyor cephedekilerin her biri bir tarafa giderek azalıyor gözlerindeki gün ışığı arkası yarınlarda bekledikleri kara balçığın hayaleti sarıyor boğazlarını kan tutuyor yazgı umusunu karanlığın kaosundan içlerinde durmayan bir kış sıtması dünyanın sabrını sınayanlar azrailin bir gölge gibi peşlerinde olduğuna bakmadan kalıplaşmış/ acıtan sözlerini fırlatıyorlar taş yüreklerinden ve onlar maskeli yüzleriyle oynarken oyunlarını ve sonsuz sanıyorlarken saltanatlarını bulunmayan elmas parçası sanıp kendilerini bir kez olsun bakmıyorlar göğün utkuna oysa evrende herkes yalnızca bir n o k t a ! Tanrım bütün bunlar bir düş olsa arınsak/ bütün günahlarımızdan arınsak kirletmeden gökyüzümüzü bilsek ölümü yenemeyeceğimizi ve acımak duygusu doldursa yüreklerimizi yeni baştan güzelleşse dünya korkudan adak ağacına çaputlar bağlamasa analar içimizde tükenmese takatlar her yer /mavi yeşil beyaz sarı turuncu/dan gökkuşağı bir ceylanın aldanışındaki suda kırmızıyı görmesek ve uyandığımızda kan ve kir kokmasa dünya Hâdiye Kaptan c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir. |
Selam ve saygılar bırakıyorum sayfanıza.