Sığın Kendine
uzun zaman oldu sesine sesim çarpmayalı
cümlelerinde kaybolmayalı ya gözlerin küs bana ya yüreğin ismime uzak saklıyorum hala kırgın günleri akşamlara sabaha varmıyor gözlerim olmayışınla yaşamaya alıştım hep kendime sığınmaya çalıştım armağandı ya yokluğun bana yatıp kalkıp içime çekiyorum sensizliği meğer ne iyi etmişim seni geçmişe gömmekle tozlu raflarda ne de güzel duruyor ismin sende sabahın seherini bekle güneşin sarısını bir de gecenin karasını sür ömrünün soysuz suretine sarhoşluğum geçmiyor hala dilim adını söylemesin diye her gece kadehlerle buluşuyor dudaklarım dokunma tuz bastığım yaralarıma kanatırsın, acıtırsın yine vurup kaçtığın sükuta ermeyen yarınlarıma kışın karası, iklimin yarısı gözlerin bağrımda umarsız sızın kör düğüm oldu düşlerim yine hıçkırıklara boğuluyorum anıldımı adım bilmiyorum belki de öyle sanmak istiyorum kör olası aşk varma bana artık uğrama çer çöp atılmış birazda karaya bulanmış sol yanıma gittiğin günden beri ben kendi yağımda kavrulmayı da öğrendim yalnız ve sessiz s.ç |
kendilerine sormalılar hesabı.
Usanıyor insan nazından bazen.
Nazlardan usanan yüreğin,
şefkatte soluklanmasının nesi şaşışası ki.
Umarsız sızılar öldürmeli,
ya da o sızlatanlar, ölüdürdüklerinin
gün geçtikçe güçleniyor olmalarına şaşırmamalılar.
Beğenim, tebriklerim ve saygımla.