İnadına Gülümser Yolculuklar
inadına gülümser yolculuklar
ağaçlar esirdir hep yalnızlığıma sözlerim bitti cebimdeki son yolculuğun biletleri gibi aşkları acı su gibi içtim bitirdim kanmadım çocukluğuma beni çocuklaştır anne sevglimin incecik ellerinde saydığı papatyanın son sevmiyoru ben çıktım talihsiz bir resim albümünün saramışılığı şimdi hıçkırıklarım yanyana iki elin yakamozlara aldanışı kadar titreğim ben seni sokaklar beni arar yalnızlık bu olsa gerek çıkagelmelerin aniden bitişi ve kahreden bir hüzün aaaaa yıldızlar mazlum kim bakmalı kayan yıldıza dilek dilek edecek sözler saklamak için yarına hoşçakal diyorum dün sensizdim yarınsa yalnız yavru ağzı bir şafağın bekleyişli umutsuzluğunda içi kırık paramparça darmadağın bir ev pencereleri görgüsüzce lüzümsuz ışıkları gözlerine şöyle bir değip geçen unutturan kendini..... kağan işçen... |