Siyah rujluydu gecenin dudakları öperken panjurları Düşerdi yad/ellere eskimeyen eski türküler Karanlığın dişleri ısırırdı gözlerdeki feri Gün sırtını dönüm gitmiştir bilinmedik ülkelere doğmaya
Yalnızlığıma ay yüzgörümlüğündeki şavkıyla çarpardı pencerelerime Her kayan yıldız takılırken kirpiklerimize biz dökülürdük Konardı bulut vuslat dağlarımıza yıkılırdı konaklarımız Aç açıkta kalırdı aşk çırılçıplak üç kelimeyken
Yağmur öncesi ıslanırdı yanaklarımız Yakalayamadıklarımız kayıp giderken avuçlarımızdan Irmak dolusu hatıralar akardı yanımızdan Sulardı geride bıraktığımız resimlerimizi
Çimlenmek için içerdik tuzlu gözlerimizi Tuşuşurken şehir biz gözlerimizde üşürdük Çürütülmeyen düşlerimizi asardık asırlık çınara Zaman sallarken akasyamızın dallarını
Bilinmedik iklimler karışırken mevsimlerimize Kurutulmuş güller gibi dökülürdük hüzzam bestelere Sen nota olurken içimdeki seslere Ben sus işareti beş çizginin sesizliğinde düşerdim toprağına...
...ve ben giderim bilmediğim şehilere toprak olmalar....
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
GECENİN DUDAKLARI şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
GECENİN DUDAKLARI şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Bu eksik ve kopuk kalan bir şiir oldu.Haklısınız üzerinde biraz çalışma yapılması gerekiyor.Bunu acilen ayzıp attım çünkü.... samimiyetiniz ve içtenliğiniz için teşekkür ederim....saygılarımla...
bunu siz söylüyorsanız onur duyarım..bugün ilk şiirinizi okudum o an anladım sizde fazlasıyla hakkını vererek yazanlardansınız..takibiniz için teşekkür... ve deneme kısmında sizin için kısa bir devam yazacağım.... tekrardan teşekkürler...saygılarımla....