Elbistan’da erdeminde bir gül açar Kokar buram buram bahçesinde can verir El tutar göz okur kalem kelam yazar bahar gibi Arı konar peteğe bal gibi şiir doldurur sekiz köşe bir iklim...
Allah bir vatan bir bayrak bir hepsi tek der Doğru söz IŞIK olur okunur özünde Gölgesinde bir çınar toprağa gömerken kökünü "Mihriban" olursun sen anlamında...
Hemşeriliğimiz düşüncelerimizdeki sığındığımız inançta Dünya kâr etmez bir lokmalık şeylerle öğrendim Daha demincek yurt odama konurken okunur ilk kitabın Vurulurum…
Sonrasında notasında duyulsa da dost sağ olur sana bana getirir O okur ben dinlerim ocaklarımızda yanardın zamanlarımızda İşte o zaman anladım seni öğrenirken Sen erdemdin sen yürektin sen babaydın görmediklerimize Yolsa senin yolun ufuksa senin gösterdiğin...
Sen evrenseldin biz küçük kaldık seni anlamaya Sen dedin diye yazdım Neysem oyum neşter olamaz bekletmeden yazdın sen...
Ve ben dün gece boynumda ağırlık Senin bize bıraktıklarınlayım...
Sarı saçlı bir ayrılık ve sen derin uykun da kalmazsın bilirim Seni okudukça uykundan kaldıracağım okuduğuma yorum için Birde seni çok ama çok özlediğim için Sen uyu ama hep yanımızda ruhumuzla bir ol "MİHRİBANLI YA DA SIZ HEP SOL YANIMDA UYU..."
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
SARI SAÇLI.... şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
SARI SAÇLI.... şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
______________________________Nice Şairler geldi niceleri gitti her birinin ayrı ayrı eserlerinin yüreklerinin tadı kaldı bağlamanın gitarın kemanın telinde insanların yüreğinde her daim selam saygı olsun güzel yüreklerine saygımla...
Duyarlılığınızdan ötürü bir kez daha kutluyorum sizi...
sevgiyle...
...
Kim bilir kaç defa dinledik! Sarı saçları çözülemeyen kadın!
Vefatı ile herkesi derinden üzen Şair Abdürrahim Karakoç'un şiirindeki sarı saçları bir türlü çözelemeyen kadın, Mihriban... Sahi kimdir o Mihriban?
Bu sorunun cevabını Hürriyet Gazetesi'nden Ertuğrul Özkök bugün köşesine taşıdı. İşte o yazı:
ÖLÜM böyle bir şeydir. Bazen biri aramızdan çekilir, sessizce gider. Bir bakarız ki; binlerce, yüz binlerce, milyonlarca tuğladan örülmüş duvarda bıraktığı boşluktan anlarız ki... O boşluk büyüktür.
'Mihriban' şarkısının sözlerini yazan şair Abdürrahim Karakoç'un ölüm haberini aldığımda, bıraktığı boşluğa bakıp, ilk defa kendi kendime sordum.
'Sahi kimdir bu Mihriban...'
Musa Eroğlu'nun, Mahsun Kırmızıgül'ün, Şükriye Tutkun'un, Yavuz Bingöl, Bedia Akartürk'ün söylediği o harika şarkıdaki kadın kimdir?
Hani, şu sözlerle anlattığı kadın:
'Sarı saçlarına deli gönlümü Bağlamışlar, çözülmüyor Mihriban Ayrılıktan zor belleme ölümü Görmeyince sezilmiyor Mihriban...'
Kimdir, kim bilir kaç defalarca dinlediğimiz, birlikte söylediğimiz bu şarkıdaki kadın? Hepimizin hayatımızdaki hayalet kadınlardan mı; Hani şu Atilla İlhan'ın, 'Ne kadınlar sevdim, zaten yoktular' türünden bir kadın mı?
* * *
Abdürrahim Karakoç, 2007 yılında Netpano'da anlatmış o kadını:
- 'Bir gün içime düşmüş, yazmak istemişim, yazmışım... Ha kimdir bu Mihriban? Mihriban diye bir kimse yoktur. Mihriban, sembol bir isimdir.'
Bir dakika Abdürrahim Abi, bir dakika. Biz erkekler biliriz ki, yazılmaz böyle bir şiir, hiç olmayan bir kadın için. O da biliyormuş ki, sözüne şöyle devam ediyor:
- 'Ha... Muhatabım mı yoktu? Kesin vardı canım, olmasa böyle bir şiir çıkar mı? Olduğu için de böyle çıktı işte...' Şimdi anlaştık...
* * *
Kimdi o kadın? Veya kimdir?
Abdürrahim Karakoç öldü. Yani o kadının kim olduğunu artık hiç bilemeyecek miyiz?
Bakın bir gerçeği daha söyleyeyim.
Bir erkek, bunları yazacak kadar büyük bir tutku, aşk yaşamışsa; Yaşamışsa eğer... Bilin ki, o aşkı bilen bir başkası da var.
Çünkü 'Sarı saçlarına deli gönlümü bağlamışlar; çözülmüyor Mihriban' dizelerini hak eden bir kadını, hiçbir erkek bir sır olarak mezarına götüremez. Yaşadığı tutkuyu, aşkı, en azından biri daha bilsin ister.
Çünkü o aşkı gerçek kılmanın yolu, işte bu harikulade parmak izidir...
Çünkü her büyük aşkın, olağanüstü bir arkeolojisi vardır...
Adını bizle paylaştı... Eminim sanını da birine anlatmıştır...
şairin adını vermeden anlatman güzel olmuş, güzel bir gelişme bu işte. Mekanı cennet olsun üstadın, şiirleriyle yaşayacak. bu arada nejter değil neşter olmalı, başka bir anlamı yoksa.