maktulüm ... gecelerim... tutanaksız tutunamadan vuruluyordum reçetesiz bir aşkın tam ortasında...
hıçkırık çığlığı mermilerim düşüyordu kağıtlarımı yırtamıyordum kırılıyordum yarım kalmışlığımdan kalan kalemim yazamıyordum titriyordum sen aklıma geldiğinde...
helalinden çeyrek ekmeklik bir şiir balıksız rakısız olmuyordu deniz kenarı anason çekerdi martılarım yürek kayıklarım küreksiz savrulmalarında...
rüzgar sallarken koca çınarı düşecek ilk yapraktaydı yorgunluğum yazamadıklarım kadar zayıftı senli kelimelerim üşümelerim sensizlikti bir/başıma ağustos ortası...
kağıttan gemilerimi okyanusa parmaklarımla saldım sol yanıma batsada birşey denize karışacakdı saldıklarım içinde sen dolu yazılar vardı yarım yamalak Onun içindir kağıttan süzülen kağıt uçurtmalarım...
içi yine sen doluydun düşerken batıyordun yinede Beş köşesi keskinliğinde bir yıldız Her şekilde batıyordum ya yere ya denize Ama asıl batanlardı içime sakladıklarım söyleyemediklerim...
İdam sehbası öncesi mektuplarım Kapalı şişelerde denizde sallanırken Korkuyordum bir kayaya çarpıp kırılmaktan Ve yine seni göremeden batmaktan Ben boşuna mavi sevmedim....
An geldi gökte An geldi denizde o renkteytin sen mavisinden Varsın denize batsın gemim Varsın göğün içine giren bir uçurtma olayım Varsın toprağa saplasın sonum Varsın ben öleyim göz kapaklarım kapanmadan öncesi Var gelde yüzünü göreyim kırılsın prangam...
Yada ben ölmeden önce sen yazdıklarımı oku benden sonra Mavisinde kalsın kahverengi toprak kabarıklığında......
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
YAZAMADIKLARIM.... şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
YAZAMADIKLARIM.... şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Saygıdeğer Şairem, Kendimi bilmesem şımarabilirdim belki. Siz kaleme harflerle tantel gibi işlersiniz bilirim İşlediğiniz her motif anlam dokur kelimesiyle imgesiyle. Daha öncede dediğim gibi bu kadar yorum bile bana fazla bir onur. Umarım bunları hak edecek kadar birgün yazmayı başarabilirim... Bu sizin yüreğinizdeki mütevazı olan engin gözün hikmetidir bilesini... Ban yazma şevki ve onuru verdi bu yorumunuz.... En derin sevgi ve saygılarımla...
yazamadıklarımı bir yemiş dalına astım vuslata katmerlı ince ve sezince zaman eriri ellerımde ve ömrümde geçen makbuliyetin izinde yazamadıklarımı yüreğimin rengine astım sevda ve hüsranın yerinde
Sayıdeğer Dostum, Sen ki şiiri yüreğindeki mürekkeple yazarsın bilirim. Ki ben sana bu sözleri söyletebilecek kadar yazabilmişsem ne mutlu bana... Her zaman ki gibi yorumunla onur verdin bana... Saygılarımla ve selamlar....
Bilindiği halde dönüşü olmayan bır halde sevginin ici titretisi; başı omzun üzerinde dik tutmaya çalışarak ters yöne yürüyüş sebebinin manasını , kim açıklayabilir ki bütün kelimeleri biraraya getirse bile...Olmayan açıklama da istenilen sadece elin tutulup sahiplenilmesidir belki de şiiriniz de kır benim prangamı diyen dizelerdeki gibi...
Çok gerçekçi ve bır o kadar da sevda da hissedilen gurur ve sevginin imkansızlığının ölçü tanımadığı işlenmiş harikulade bır siir.
Bazen imreniyorum.
Sahiden...
Bu kadar kabul için, sırrına ermiş olmak lazım, o gizin.
Biçim yeni olabilir,
söz yeni olabilir...
Duygusu, mantığı
hâlâ okuna gelen o aşkların örgüsüydü ki
kıskanmamak imkansız...
Yazılanı değil;
yazanı :)
Beğeniyle okudum, paylaştım. .
Teşekkür ve saygı ile Şair'e...