Aşk Etimolojisi
gözlerim sessizleşeceği zaman
idare edeceğim aklımda kaldığı kadarıyla gökyüzünün... bazen acılaşıyor herkesler her şeyler ve çok içten yazılmış şiirlerden uzak gülüşün öyle sahteleşiyor ki zamanla iç dinginliğime dönüyorum yeniden yeniden... şimdi çevremde hiç ses yok sesin de yok ve yine şimdi aynı anda en sevdiğim şarkıyla birlikte düşlüyorum sesini de... yıldızlardan çıt yok bu akşam ay yenikleşmiş gene küstah bulutlara şu gerzek mayıs serinliğine aldırmıyor kimse bense dert ediyorum hepsini birden nedense ve nedense aynı anda... bağlaçları bile kullanmaktan acizleşmişim öyle ki yalnızlaştırmışım zekalı bilgeliğimi kendimi suçlamıyorum ama küsmüşsem sevgili olmaya uzak yollara bütün yolların tükendiğindendir... şu geceye bak yahu akıl almaz bir hüznün koynunda uyuttu gerçekleşmeyecek düşlerimi ve bu nedense kabusa dönüştü umutlarımda ... değişik sözcükler kullanmaya yeltendiysem bu bilmişliğimden değil inan seni anlatacak bir sözcüğün kalmamasındandır birgün tamamen sustuğumda yanlış anlama beni sakın benim için ölmek seni sonsuz anlatma biçimidir çünkü ölmek en güzel artısıdır sonsuz güzelliğine sözcükler yetmeyen bir aşkın... bundan sonra insanlığın her yeni sözcüğü seni anlatma çabası sözlüğüne eklenecek yeni bir sözcüktür yani seni sevmek hiç bitmez ki hiç bitmeyecek ki aşk dolu sevgilim seni sevmek her gün yeni doğan çocuklar gibidir yeni hayatlar yeni huylar yeni ruhlar getirir dünyaya ben hergün milyon kez ölsem de sözcüklerim kalır dillerde beden eksilir aşk eksilmez aşkın nüfus sayımı yapılsaydı insanlık kurtulurdu en büyük ayıbından... gözlerini öyle gürültülü kırpmışsın ki başım hiç bu kadar güzel ağrımamıştı ve sanki şöyle gürültülü bir edayla konuşsan sevgilim huzur içinde öleceğim... yağmur kaldırımları yıkar kıyamam üzerinden geçmeye kesme taşların sana ağladığım anlar gelir aklıma acırım kendime acaba derim aşkın kendisi midir bu aşk üzerine basmadan geçememe imkansızlığı mıdır gözyaşlarının ?... elimde avucumda ne varsa aşka gitti aşksa yüreğimde kaldı bir başkasına harcadığın ömrün geri çevrilmesi midir aşk aşk ömrün yalnızlığı mıdır ?... "sana uzattığım ömrüm hep elimde kaldı benden öte ömrümün kalbi kırık benden öte ömrüm yalnız korkarım ölümüm de aşkı anlayamadan ve anlatamadan boşa gidecek toprağın tadı buruk aşk ölünce gömüleceğin kimsesizler mezarlığında üşüyeceğinden korkmak mıdır ?..." kahırlanır şu görkemli güzelliği mayısın yağmurdaki kauçuk ağacı anılaşır içtiğimiz çay acılaşır dilimizde çamur içinde kalan sokağın tadı umursanmaz olur çocuklaşmayı sevmek anlaşılmaz çoğu zaman sırta dostça vuran güneşin kahkahasına sağırlaşır hüzünler aşık değilseniz gidin yanımdan... aşkı araştırmanın kaynağı yüreğinizdir kendi yüreğini keşfedemeyen bilemez başka yüreklerin sokulgan sızısını da kendini anlamak keşfetmektir başkasındakini ve bilakis zamanla ölçülmeyecek hummalı bir çalışmaydı sana olan aşkım sevgilim kendimi tanımamdı içimdeki ada sular altında kalsa da bir adı var en azından o "kara" parçasının "kara sevda"... kağan işçen... |
saygımla çok güzel şiir