affet!
AFFET
(bu benim kendime son gelişim. gücüne gitmesin gecenin şişeden içiyorum, ağzıma ne gelirse onu yazıyorum!) Bok herifliğimizle hiçbir yaralı parmağa işeme nezaketini gösteremedik. Düşündük kendimizi. Günü, dünü ve yarını. Ama sadece kendimizi düşündük. Bir sevdaya liman, yolunu arayana kılavuz ve dahası bir baltaya sap olamadıysak eğer bilin ki bundandır. O kadar büyük ki derdim ve o kadar yanıyor ki içim Hani dokunmak gibi olmasın, Kuzey kutbunu eritir içimdeki sen. Bu pişmanlık, kaybetmişlik bir yana, Tuza bastım kirpiklerimi. Senden sonra kimi sevdiysem, Kaybettim… Bu şehrin her sokağını arşınladı ayaklarım. Binbir pespaye anlam yükledi adımlarıma her köşe başında katli vacip sensiz anılarım. Önünde ilk kez karşılaştığımız yaşlı çınarı hatırlarım Ve her sabah kalkar, kirli aynamda kendime bu terk edişimin hesabını sorarım. Posta kutusuna bakarım her sabah, Gelen gidenden seni sorarım sonra Ve ne vakit bir şaraba yazılsam, iliklerimce üzüm kokarım. Bıyıklarım sararalı ve uykular bu şehri terk edeli beri ebabilleri bekler dururum. Azabına sığınırım Ey Allahım(!) beni paklamaz bağışlamalar, (gün)ahı boyumdan büyük. Hadi(!) cehennemine al, Kanat eski yaralarımı Ve en acıyan yanımdan vur beni.. Affet… Cihat KIRDAR 1 Mayıs 2012 |