TAYFA ÇARESİZLİĞİ
/
Seni severken su katmadım hiç. -Yalnızca buz. -Bir de şu plağı değiştirin. Fazladan kırmadım kimseyi. Hesaba itiraz etmedim. Omzuma dokundu bir meyhane aşığı. Bir sigara... dedi. Uzattım, diretmedim. Böyle değişik huylarım var benim. Mesela geçen gün gülen fotoğrafını çekip çaldım bir şiirden, hırsızlık ettim. Anlamı dağıldı sözcüklerin. Bütün imgeler gelişi güzel saçıldı salonun her yanına. Bastığım her yerde kanadı ayaklarım. Sensizlik iyi bir meret değil. Bugün bunu anladım. Ters yaktım sigaramı. Sigaramla parmaklarımın arasını. Yerlere terliksiz bastım. Bir kitabı tam yarısında bıraktım. Sonu nasıldı merak içinde Acaba o çocuk kavuşmuş muydu sevdiğine? Baş kaldırdım. Sustum. Durdum öyle sen gittiğinde durup kalan yelkovan ve akrebin önünde saatlerce. Bir kadeh daha içtim. Dedimya su katmadım -Yalnızca buz. -Kafi! Bir de az evvel bir film izledim ona ağladım. Aynı senin gibi bir güldüm bir ağladım halime. Gözyaşlarımla dalga geçtim bir süre. İçimden bir şarkı seçtim. Tam nakaratı çalacakken tüm sözlerini unuttum. Bir mühlet çokça kıyılarından kalkan, seyir defterinde sadece adın yazılı olan kağıttan gemiler yaptım. Bavulunda umut yüklü bir tayfa çaresizliği. Sessiz selasız uğurladım uzak yalnızlık limanlarına El sallayan olmadı ama.... Cihat KIRDAR |