AYDIN-AYAMADINhadi göğün uyruğuna turnalardan ses getirelim ses ki mimberden çizgiler terli bu sinorda ekinokslar tevili bir hal bu şek ve şüphe kap kacak ve jartiyerli bir gecede yıldızlar işte işte elleri çenesini arayan bayır gülü okşuyor memelerini düğmemi kaybettim sevişirken en çok renklerle haşrolmak gibi öpüşürken öz bezine çerçiye çıktım dar vakit bir acayip tanrıçanın gözleri ilişik kollarına oynar kurduna en çok teraziye oynar adalet gibi bevletmektir üzerine bir heykelin hele ucubeyse ve taşörense bağlanan umutları bir artı bir ünlemdir artık soruya hacet içeri tıkılmaktır ve laiktir sevgiliye bakılan bakış ne kadar kalpten de olsa hadi göğün uyruğuna ışıklardan tasmalar getirelim özgürlüğe,kıta aşırı kadının tacından çölde hadım edilen bir demokrasinin şiltesi dardır yularıma beni çizmenin topuğuna bağlayın oldu olacak okyanus eser tuzlu ve yakıcı ama kendi suyumda boğulmaktansa budur budur emrivakiye ecel ivdilikle ve şevkle kriptolanmamış ve sehven düşülen kaydı zaptedilen bir sahte evrak gibi köşede cebrimi beklerken anladım ki aydın bedeninde kaybolan aydınmış kör sağır ve dilsiz..... AHMET SERDAR OĞUZ / NİKSAR |