SEKİZİNCİ PERONDA MARTI ÇIĞLIKLARI
Yirmidördündeydi ayışığı
en son sekizinci peronda dokundum saçlarına bulutların altında ezilirken sonra ince yağmurların kimi zaman bir toz bulutu gibi savrulduğu kimi zaman da şiddetini birden artırarak akşamdan sabaha kadar kiremitleri delicesine dövdüğü onbirinci ayın yirmidördüydü zaman.. umarsız bilinmeyen bir yolculuğa saçlarını tarar çocukluğundan getirdiği küçük bir sevdayı koyarak sıkıştırılmış valizine bir de simone de beauvoir’in tüm yapıtlarını sekizinci perondan kalkmak üzereyken kara soğuk tren durdu ve bana döndü sıkıca sarıldı boynuma nemliydi gözlerimiz ellerimi tutup ’evdeki fesleğen, iyi bak ona ben dönene kadar’ dedi sustum.. kumral gülüşünde karaya vurmuş gecikmiş bir şiir’di zaman.. ’Her yağmur sonrası bir çocuğun kirpiklerinde görürüm ne kaldıysa benden geri’ |
bizi kıskanmayın lütfen
sizin şirleriniz çok böcakli
saygılarhocam