RÜZGAR TADINDA ESKİ BİR TAKAYIM
Sulusepken bir gece..
Bir çarşaf gibi yaymak geceyi bütün hüzünlerin üzerine sonra karbeyazı düşler kurmak unutmak için her şeyi ve doğmak yeniden..düşdenizim böyle dese de.. biliyorum yine karanfilli yıllar gelip dayanacak kapıma kadrajına sığdıramazsam eğer içimdeki boşluğu!! ya süpürürsün bir sabah gün doğumunda ya da kütükten düşürürsün adresi Hangi mevsimin hangi iklimindeyim kim bilir.. süresiz ve dönüşümsüz bir mevsim bu..kıpır, kıpır,şaşkın.. kırılgan nehirler gibi.üstelik Hava da ince ince bir yağmur bu gece istanbul sokaktan şekil şekil, biraz umursamaz ve suskun, fakat kimi acaip kederli insanlar geçiyor. Hanginiz benim aranızda? Hiç biriniz benim yerimde olmak istemiyor mu? Fakat olsun, yine de memnunum halimden.. bütün duyu organlarımın uyumlu bir orkestra gibi rüzgarın denetiminde olması güzel değil mi?.. Bu öğlen bir kediye sarılıp ağladım vaktinden önce.. ah! işte böyle hep dokunalım birbirimize..akşam kuşları uçuşurken..gün inerken kente..yel eserken..deniz köpürürken’..hiç bitmesin gece..saçlarımız uçuşsun, koşturalım içimizdeki çocukluğu. ’Anımsadıkça susuyorum kaşı kara gözü ela hayal kırıklarımı’.. |
Koşturalım be heval, belki boy ölçüşemez hüzünlerimizle; ama hiç olmazsa denemiş oluruz yaşamayı... Ne dersin?.. Güzeldi yine, şairi gibi fırtınalı geçişleri olsa da dingin bir limana bırakmayı başardı duygularımı... Tebriklerim ve sevgimle...